Forumel.Com

Geri Git   Forumel.Com > Kültür ve Sanat > Atatürk Köşesi

Atatürk Köşesi Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e özel oluşturduğumuz, Atatürk köşesi bölümümüz.


Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e özel oluşturduğumuz, Atatürk köşesi bölümümüz.



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi
Konudaki Cevap Sayısı
2
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
81

Kullanıcı Etiket Listesi

  
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Mart 2023, 20:21   #1
Çevrimiçi
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
bayrak Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi

Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi

Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi -1-

Nazmi KAL TRT emekli yapımcı ve sunucusu



Mustafa Kemal ekonomik kalkınma savaşını İzmir İktisat Kongresi'yle başlattı

Atatürk muhtemelen, Kurtuluş Savaşı'nı 9 Eylül'de sonlandırdıktan hemen sonra İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt'a İzmir'de bir İktisat Kongresi toplaması emrini verir:

Mustafa Kemal, savaş kararını nasıl Erzurum ve Sivas kongrelerinde halkı arkasına alarak başladı ise daha önemli gördüğü ekonomik kalkınma savaşını da halkı arkasına alarak başlamak istiyordu.

İşte 100 yıl önce, daha cumhuriyet kurulmadan, İstanbul işgal altında iken, Lozan imzalanmadan henüz savaş bulutlarının dağılmadığı İzmir'de 1135 işçi, çiftçi, amele, tüccar, sanayici, bankacıyı toplayarak ekonomik kalkınma savaşını başlattı.

Bu yazı dizisinde Atatürk'ün ekonomik kalkınma hedefine ulaşmak için topladığı bu kongrenin bilinmeyen tüm ayrıntılarını anlatacağım.

M.S.1300 yılında küçük bir kasabada kurulan, asırlar boyunca askerî, ekonomik başarıları ile Avrupayı kendisine hayran bırakan Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl sonra çökme noktasına gelmişti.

Tarım ülkesi olmasına rağmen, tarım ürünleri kendisine yetmeyen…….
Dışa açılmanın bir sonucu olarak sanayisi çökmüş,….
Ticareti azınlık ve yabancıların elinde olan….
Madenleri yabancılar tarafından işletilen….
Dış borçlarla varlığını sürdürebilen….
Maliyesi Duyun-u Umumiye İdaresi tarafından denetlenen….
Millî geliri son derece düşük….
Üretmeyen,
Yarı sömürge bir ülke durumuna düşmüştü.



Enver Ziya Karal
'ın araştırmasına göre iş yeri sayısı 60 dolayında idi. Fabrika denecek 4 tesis vardı. Bakırköy Bez, Hereke İpek Halı, Beykoz Kundura, Feshane. Küçük işletmeler: 5 demir döküm işletmesi, 6 hızar evi, birkaç pamuklu, yünlü halı dokuyan fabrika, sabun imalathaneleri, dabağhaneler, 1 porselen yapımevi gibi fabrikalarla askerî sanayi işletmeleri vardı. Türk sanayinde ortalama işletme büyüklüğü 10 işçi ve 10 beygir gücünün altında idi.


Kurtuluş Savaşı böyle bir ekonomik ortamda tekalifi millîye kanunu uyarınca halktan toplanan çarık, fanila, nal çivisi, öküz arabası, çorap vs.. ile kazanılmıştı.

Mustafa Kemal yurdu işgal eden düşmanı kovmak, kurtuluş savaşını başarıya ulaştırmak girişimine halkı arkasına alarak, Erzurum ve Sivas kongrelerini daha sonra TBMM'yi toplayarak başladı.

Ankara'ya kadar gelen düşmanı büyük bir başarı ile İzmir'de denize döktü,

Yeterli miydi hayır..

O zaferini unutmuş gibidir…
Şu sözlerini hatırlayalım.

"Ekonomik zaferlerle taçlandırılmayan askerî zaferler kalıcı olamaz".

"Kılıçla fetih yapanlar, sabanla fetih yapanlara yenilmeye mahkûmdurlar."

Büyük askerî deha bu sözlerle zaferini yetersiz görüyordu…

"Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla ilgili olan, o milletin ekonomisidir. Tarihin ve deneyimin bize öğrettiği bu gerçek bizim ulusal tarihimizle tamamen örtüşür. Hakikaten Türk tarihi araştırıldığında yükselme ve çöküş nedenlerinin ekonomik faaliyetlerden olduğu derhal anlaşılır.

Efendiler;

Tarihimizi dolduran zaferler yahut hezimetler ekonomimizle yakından ilgilidir.

Yeni Türkiye'mizi layık olduğu seviyeye ulaştırmak için derhal ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Zamanımız ekonomi devrinden başka bir şey değildir."

Mustafa Kemal, savaş kararını nasıl Erzurum ve Sivas kongrelerinde halkı arkasına alarak başladı ise daha önemli gördüğü ekonomik kalkınma savaşını da halkı arkasına alarak başlamak istiyordu.

İşte 100 yıl önce, daha cumhuriyet kurulmadan, İstanbul işgal altında iken, Lozan imzalanmadan henüz savaş bulutlarının dağılmadığı İzmir'de 1135 işçi, çiftçi, amele, tüccar, sanayici, bankacıyı toplayarak ekonomik kalkınma savaşını başlattı.



1908 yılında İttihat ve Terakki tarafından başlatılan "Millî İktisat" programı nedeniyle Ege Bölgesinin ekonomik durumunu incelemekle görevlendirilen Celal Bayar izlenimlerini anılarında şöyle anlatır.

"…Türkler iktisadi işlerde maalesef çok geri idiler. Bütün ticaret ve servet yabancıların elinde idi. İzmir şehrinde Avrupa ile münasebet halinde hiçbir Türk tüccar yoktu. Tamamen ecnebiler ve Yunanlılar hakimdi. Türk tarım ürünleri bu kimseler eliyle Avrupa'ya gönderiliyordu. Türklerin bütün bu işlerde fonksiyonu İzmir ile çevre kasabalar arasında simsar ya da komisyoncu olarak aracılık yapmaktan ibaretti. Adını koymak gerekirse yani uşak." (Celal Bayar. Ben de Yazdım.)

Bu yazı dizisinde Atatürk'ün ekonomik kalkınma hedefine ulaşmak için topladığı bu kongrenin bilinmeyen tüm ayrıntılarını anlatacağım.

Kongre hazırlıkları ne zaman başladı?
Kurtuluş Savaşı bütün hızı ile sürerken Mustafa Kemal'in savaş sonrası yeni Türkiye devletinin uygulayacağı ekonomi politikasının belirlenmesi için bir kurulun oluşturulduğu pek bilinmez. Enver Behnan Şapolyo, Ziya Gökalp'ın bu kurulun başkanı olduğunu, çalışmalarını Ankara Garı'nda bir vagon içinde yürüttüğünü, Atatürk'ün zaman zaman bu çalışmalara katıldığını yazar.

Yeni Türk devletinin izleyeceği iktisat politikasının ana düşüncesinin ilk filizini bu özel kurulun çalışmalarında aramak yanlış olmaz.

Kurulun bir bölümü liberalizmi savunur. Kurulun öteki üyeleri ise devletin iktisadi yaşama bütün katları ile karışması anlamında sosyalizmi savunur. Bu da ikinci görüştür. Başkan Ziya Gökalp her iki görüşü uzlaştırarak siyaset dilimizdeki deyimi ile "karma iktisat" modelini, görevli özel kurulun sonuç çalışması olarak oluşturmuştur. Atatürk'ün de olurunu alan bu görüş yeni hükümetin iktisadi görüşü olarak benimsenir.

Bu çalışma yeni Türkiye'nin ekonomik anlamda ilk girişimidir. İkinci girişim çok daha geniş kapsamlıdır.

1922 sonlarında İcra Vekilleri Heyeti Reisi (Başvekil) Rauf Orbay'dır. Mahmut Esat Bozkurt ise İktisat Vekilidir. (Bakanı)

Atatürk muhtemelen, Kurtuluş Savaşı'nı 9 Eylül'de sonlandırdıktan hemen sonra İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt'a İzmir'de bir İktisat Kongresi toplaması emrini verir. Bu emri ne zaman verdiği konusunda kesin bir bilgimiz ve belgemiz yok. Tahmin yürütmek gerekirse 1922'nin Ekim ayında vermiş olabilir.

İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt çalışmalara başlar ve Ocak ayına gelindiğinde ilk defa bu konuda basının karşısına çıkar ve şu bilgiyi verir:

"Memleketimizin ekonomik yönden gelişmesi ve yükselmesi için izlenecek yol hakkında İktisat Vekâleti tarafından ciddi ve esaslı bir program yapılmıştır. Bakanlık programın düzenlenmesinden önce memleketin tüm ekonomik aktörlerini (elemanlarını) bir araya toplayarak 'Türkiye İktisat Kongresi' adı altında bir kongre toplanmasını uygun görmüştür, Kongreye Türkiye'nin çiftçi, tüccar, sanayici ve amelesi ile tüm şirket, banka, borsa ve benzeri iktisadi kurumları davetlidir.

Kongre 1339 (1923) senesi Şubat ayı içinde Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin bir nutku ile açılacak ve bir hafta devam edecektir. -15 gün sürdü- Kongrenin hazırlanma biçimi ve üyelerinin seçimi konusunda kapsamlı bir program yayınlanacaktır. (5 ocak 1923.Vakit)"

Çalışmalar o kadar hızlı ilerler ki dört gün sonra Mahmut Esat Bozkurt basına kongre hakkında şu ayrıntılı bilgiyi verir:

"Ülkemizin kalkınması için toplanmasına karar verilen kongreye katılacak tüccar, çiftçi, sanayici ile amelenin kongreye katılımları konusunda gereken işlemlerin yapılması için İçişleri Bakanlığınca illere genelge gönderilmiştir.

Memleketin rençper, ticaret, işçi ve sanayi kesiminden oluşacak olan bu kongre memleketin ekonomik gelişmesi için acilen alınacak tedbirleri görüşecektir. Kongre, Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın katılımı ve nutku ile çalışmalara başlayacaktır. Kongreye her ilçeden rençper, ticaret ve sanayi erbabından sekiz seçilmiş üyenin katılacağına göre 2000 kişinin toplanacağı tahmin edilmektedir. Kongreye izleyici de katılabilecektir.

Kongre memleketin ekonomik gelişme imkânlarını tartışacak, çiftçi, ticaret, amele ve sanayi kesiminin sendikaları da katılacaktır. Kongrenin düzenleyeceği raporlar TBMM ve hükümetine sunacaktır.

Mahmut Esat Bozkurt, İktisat Vekili. (Yüksel Ülken Atatürk ve İktisat s. 8)"

Kongrenin yabancılarda yarattığı telaş

Bu hazırlıklar sırasında İkdam Gazetesi'nin 29 Ocak tarihli yayınında şu ilginç haber yer aldı:

"İzmir İktisat Kongresi gayrimüslim ekonomi düşmanlarımızın inanılmaz bir telaşına sebep olmuştur. Bu kongrenin amaçlarını ve hedeflerini çürütmek için şeytanca girişimde bulunmuşlardır."

7 Şubat 1923 Tarihli Akşam Gazetesi Anadolu Ajansı'na dayanarak verdiği haberde İkdam'ın haberini doğruluyor.

Ankara 4 Şubat (A.A) "Atina telsizinin 1 Şubatta yayınladığı bir tebliğde İktisat Kongresi programında güya yabancılara tekel ve ayrıcalık verilmemesi, yabancı gemi şirketlerinin sahillerde dolaşamayacağı ilan edilmektedir.

Ayrıca İstanbul'daki Türk Ticaret Odası üyeleri bir zamanlar Ermeni, Rum ve Musevilerden oluşmakta iken bundan böyle Türklerin egemen olacağı söylenmektedir.

Atina telsizinin bütün dünyaya yayınladığı bu haberin ne amaçla verildiği bilinmektedir. Türk ekonomisinin karşısında şimdiden kıskançlık uyandırmaya ve yalan haberlerle dış dünyada bize karşı bir hava yaratmaya çalışmaktadırlar. Bütün bunlar yalandır.

İktisat Kongresi'nin toplanması TBMM'de de tartışmaya neden oldu.Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey toplantı vesilesi ile İzmir'e gidecek mebuslar yüzünden Meclisin boşalacağı ve çalışamayacağını, ayrıca kongrenin toplanma zamanının kışa rastlaması nedeni ile birçoklarının gelemeyeceğini söyleyerek eleştirilerde bulunmaktadır.




To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
 
Alt 22 Mart 2023, 20:27   #2
Çevrimiçi
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi

Yüzüncü yılında İzmir İktisat Kongresi -2-

Her bölge meslekleri ile ilgili delegeleri seçmek için toplantılar düzenledi.



15 Şubat 1923'te açılaması planlanan kongre, kötü hava koşulları yüzünden bazı delegeler gelemeyince iki gün ertelendi. Kongre, 17 Şubat 1923 Cumartesi günü saat 10.30'da Gazi Mustafa Kemal başkanlığında açıldı. Salonda çiftçi tüccar, sanayici, amele temsilcileri olmak üzere 1135 delege vardı.

Aynı günlerde İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt bir gazetecinin sorusu üzerine kongrenin amacını şöyle açıklıyor:

"Harpten yorgun çıkan ekonomimiz oldu, halkımız oldu. Bu yüzden ekonomi ile ilgili kişileri dinlemek istiyoruz. Bakalım ihtiyaçları nelerdir? Ne istiyorlar? Hükümetten neler bekliyorlar? Biz de bunları öğrendikten sonra önerilerde bulunacağız. Onların tavsiye edecekleri çok şeyler vardır. Kongre ile beraber bir de sanayi sergisi açılacak ve burada memleketin sanayi ve tarım üretimi sergilenecektir. Sergiye katılım için gerekli yerlere duyurular yaptık. Burada özellikle halılar, kumaşlar, Anadolu'nun diğer üretimi tarım ürünleri sergilenecektir."

İktisat vekâletinin yayınladığı genelge il ve ilçelere ulaşınca delege seçimleri başladı.

Delegelerin seçimi tam demokratik usullere uygun biçimde yapıldı.

Her bölge meslekleri ile ilgili delegeleri seçmek için toplantılar düzenledi.

İstanbul'da bu toplantı ve seçimlerle ilgili 3 Şubat 1923 tarihli Tevhid-i Efkâr Gazetesi'nde şu haber yer aldı:

"Arabacı, hamal, kasap, saraç, sazende, mahrukatçı, cambaz, şoför, mavnacı, sandalcı, salcı, motorcu, kabzımal, inekçi, bakkal esnafı cemiyetlerinin delegeleri dün eski Kızılay binasında ikinci toplantılarını yaparak İzmir İktisat Kongresi'ne gönderilecek yedi kişiyi ve Kongrede ele alınacak ve savunulacak konuları belirlemişlerdir.

İstanbul Esnaf Cemiyetleri tarafından şu temsilciler seçilmiştir: Ramiz, Kılıçoğlu Ziya, Şevval, Hüsamettin, Celal Bey ve Hamallar Cemiyeti'nden Ahmet Ağa."

5 Şubat 1923 tarihli Tevhid-i Efkâr Gazetesi'nde şu haberi okuyoruz:

"İzmir İktisat Kongresi'ne katılmak üzere İstanbul ilinden seçilen delegeler dün il binasında toplanarak Kongrede savunacakları esaslar hakkında bilgi alışverişinde bulunmuşlardır. Delegeler Şubatın 9'unda hareket edeceklerdir."

İzmir'de de benzer toplantılar ve seçimler yapıldı. Yüksek Ticaret Okulu çalışanlarının yaptıkları toplantı haberini Hâkimiyet-i Millîye Gazetesi'nden okuyalım:

"Pazar günü Yüksek Ticaret Okulu'nda toplanan meclis üyeleri İzmir İktisat Kongresi'nde okulumuzu temsil edecek üyeleri belirlemiştir. Toplantıda, tüccardan Haşim, Müdür Muavini Hasan ve banka siyaseti öğretmenlerinden İsmail Hakkı Beyler delege olarak seçilmişlerdir."

İzmir'den seçilen kadın temsilcileri yine Hâkimiyet-i Millîye sayfalarından okuyoruz:

"İzmir'de çeşitli kurumlarda çalışan kadın amele tarafından kongreye Hayriye, Emine, Şefika, Münire ve Nigar hanımlar üye olarak seçilmişlerdir" (Hâkimiyet-i Milliye 16 Şubat 1923)

Diğer illerden seçilenlerden de bir kaç örnek verelim:
"Şarkikarahisar'dan Tüccar Sabuncuzâde İsmail ve Binbaşı Hamdi Beylerle Ali Sadık oğlu Molla Ahmet.

Ordu-Mesudiye kazasından Aliye oğlu Mahmut, Ali Çavuş oğlu Hami.

Malatya'dan tüccardan Hacı İbrahim oğlu Mehmet, çiftçilerden Hoca oğlu Hidayet ve Binbaşı oğlu Abdullah efendiler.

Zonguldak'tan madencilerden Bekir Sıtkı Bey, Maksut ve Ahmet, Ali oğlu Asli Efendi. Tüccar adına Müftü oğlu İbrahim Bey, amele adına ocak çavuşlarından Ahmet Çavuş ve sanatkârlar adına makinist Osman Nuri Efendi.

Bartın'dan çiftçi namına Beşe Mehmet oğlu Hasan, Fatma oğlu Mustafa Beyler. Şirket namına Mahmut Hoca oğlu Kadri, Düzce kazası adına şehrimizde bulunan kereste tüccarlarından ve Zonguldak kömür ocağı sahiplerinden Akçaşehirli (Akçakoca) Mehmet Arif Bey.

Buldan'dan Dr. Behçet Uz (Sonradan İzmir Belediye Başkanı ve Sağlık Bakanı.)"

Kongreye Havza'dan seçilen Zübeyir oğlu Nafiz Bey, Gülnihal Vapuru ile İstanbul'dan İzmir'e giderken basın mensuplarının "Kongreden ne bekliyorsunuz?" sorusuna şu cevabı veriyordu:

"Kongrede konuşulacak konuların en önemlisi köylü meselesidir. 600 yıldan beri kötü bir yönetimin kurbanı olan köylüyü kurtarmak bugünün en önemli sorunudur.

Köylü için yapılacak işlere sağlıktan başlamak gerektiği kanaatindeyim. Sağlık soru nu hallolmadan yapılacak her iş başarısızlığa mahkûmdur. Bugün köylü, efsuncular, hoca kıyafetine girmiş üfürükçüler elinde kıv ranmaktadırlar. İstanbul'da 4 bin doktorun olduğu söylenmekte dir. Bunlar bir kanunla Anadolu'ya dağıtılmalıdır. (14 Şubat 1923 İleri Gazetesi.)


İzmir'deki hazırlıklar
İzmir'de Şubatın 15'inde toplanacak İktisat Kongresi'nin iki bin üyeden oluşacağı tahmin edilmekte idi. Kongrenin toplanma yeri Karataş'ta eski İttihat Terakki Okulu binası seçilmişti.

İktisat Kongresi için uzak ve yakın yerlerden seçilen delegeler İzmir'e gelmeye başladılar. Kongreye dönemin ulaşım zorluklarından dolayı 1135 delege katılabildi.



Belediye, İzmir'de toplanacak delegeler için yatacak yer hazırladığı gibi birçok kişinin de han ve evlerde misafir edilmelerini organize etti.

Kongre için İzmir Posta ve Telgraf Baş Müdürlüğü özel olarak bir posta ve telgraf şubesi açmış ve bir de merkeze telefon hattı çekmişti.

Kongre delegelerinin göğüslerine takılmak üzere "İzmir Birinci İktisat Kongresi Hatırası" yazılı rozetler hazırlanmış ve delegelere dağıtılmıştı.

Kongre binasında gereken düzen bitmişti. Yabancı fabrika ve kurumlar da ürünlerini burada sergileyeceklerdi.

Sergilenecek mallar için çeşitli pavyonlar açıldı.
Sergilenen yerli ürünlerin o günkü sanayimizin göstergesi olacağı düşüncesi ile listesini yazmakta yarar görüyorum.

Sergilenen ürünler
Ömer Muharrem sabunları,
Yerli kolonya,
Ferit kuvvet şurubu helva örnekleri, makarna,
Tıp pamuğu, çekirdeksiz üzüm helvası fanila örnekleri,
Üzüm, bal, şekerden üretilen tahin helvaları, seccade ve halılar,
Tütün, çam fıstığı, incir üzüm örnekleri, yün kuşak, halı örnekleri,
Yapağı, beyaz tiftik, sarı tiftik,

Feshane fabrikasının ürettiği kumaşlar Kütahya halı, seccade ve kilimleri,

Ayakkabı örnekleri Girit'ten gelen pulluk İpek kozası zeytinyağı, zeytin tanesi palamut ürünleri,

Mersin idadisi öğrencilerinin ürettiği üzüm, limon reçeli, lokum ve şekerlemeler,

Krom madeni örnekleri mobilya örnekleri

Kavun, kestane, incir, karpuz peynir, ip ve süpürge örnekleri,

Kiremit ve tuğla örnekleri, deri ürünler,

Köseletaşı, bina taşı ve taş kömürü örnekleri kök boya, kavun, pamuk çekirdeği,

Üzümden üretilen köfte, gömeç balı…

Kongreye çeşitli yerlerden ilginç telgraflar da gönderildi: Konya Ereğlisi'nden

Hacı Derviş oğlu Mustafa imzalı

Kongre Başkanlığına gönderilen telgraf:
"Namınıza 100 lira Osmanlı Bankası vasıtası ile gönderilmiştir. Alıp bugünü bize gösteren, evladını ve çocuğunu terk ederek dini, vatanı kurtaran zabitan ve askerler ve evlatlarımızın ruhları için Kongre esnasında mevlit-i şerif okutturulsun.

(Perşembe günü öğleden sonra Kongre binası dâhilinde mevlidi şerif okutturulacaktır. Vakit Gazetesi - 21 Şubat 1923)"

Kongre açılıyor
İzmir İktisat Kongresi 15 Şubat 1923'te açılamadı. Kötü hava koşulları yüzünden bazı delegeler gelememişti. İki gün ertelendi.

Kongre, 17 Şubat 1923 Cumartesi günü saat 10.30'da Gazi Mustafa Kemal başkanlığında açıldı. Salonda çiftçi tüccar, sanayici, amele temsilcileri olmak üzere 1135 delege vardı.

Kongrede sağ taraf tüccarlara, sol taraf ameleye (işçiye), merkez çiftçilere, çiftçilerle amele arası da sanayi delegelerine ayrılmıştı.

Beş yüzü kadın olmak üzere üç binden fazla konuk mülkiye mensubu, asker, Azerbaycan ve Rus Sefirleri, İzmir'de bulunun yabancı elçilik mensupları da katıldı.

Kongre salonunun alt ve orta katları bine yakın erkek ve kadın konuklar ile hınca hınç dolu idi. Atatürk saat 10.20'de Kongre salonuna halkın çılgın alkışları arasında girdi ve hitabet kürsüsünün sol tarafında oturdu. Kırk kadar basın mensubu vardı. Atatürk beş dakika dinlendikten sonra yine halkın çılgın alkışları arasında kürsüye geldi. Saat tam 10.30'da Gazi Mustafa Kemal hazretleri kürsüye çıkarak konuşmasına başladı.

Gazi Mustafa Kemal Kürsüde
Atatürk, her cümlesi bir tarih dersi olan konuşmasında, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve ilkelerini, modern ve kalkınmış bir devlet olmak için yapılması gerekenleri anlattı. Bu tarihî konuşmanın tamamını sanırım pek çoğumuz okumamışızdır.



Her cümlesi tarihî bir belge ve bilgi dolu uzun konuşmasının tamamını

Atatürk'ün Diktiği Ağaçlar kitabımın ekler bölümünde bulabilirsiniz.

Bir kaç cümlesi şöyle.
"Siyasi ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferler ile taçlandırılmazsa elde edilen zaferler sürüp gidemez. Bu itibarla iktisat hayatımızın, iktisat egemenliğimizin sağlanması ve pekiştirilmesi gerekir.

Tam bağımsızlığı sağlayabilmek için en kuvvetli temel iktisadiyattır.

...... Bu devamlı baskı altında devletin asil unsurları devlete verebilecek parayı güç buluyordu. Fakat padişahlar saray yaptırmak, hükümetler lüks yaşamı sürdürmek için paraya muhtaç idiler. Bunun için borçlanmaya başladılar.

Fakat borçlanma koşullarını o kadar fena yapıyorlardı ki bazılarını ödemek mümkün olmamaya başladı. Ve nihayet bir gün borç veren devletler Osmanlı Devleti'nin iflâsına karar verdiler ve Düyûn-ı Umûmiye (Borçlar İdaresi) belâsını başımıza çöktürdüler."

Atatürk'ün konuşmasından sonra İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt konuştu:

"Aziz Türkiye'nin öz evlâtları, hoş geldiniz! Türkiye'nin ameleleri, sanatkârları, çiftçileri ve tüccarları, hoş geldiniz! Hür ve bağımsız güzel yurdun yorulmaz cesur emekçileri, hayatını dişle- riyle, tırnaklarıyla kazanan ve şimdi hürriyet ve istiklâl yolunda şehit düşen yavrularının nerelerde gömülüp kaldığını bilmeyen, bir kırık mezar taşı başında Fatiha okumak imkânı bile bulunma- yan çilekeş Türk hanımları hoş geldiniz! (Sürekli alkış ve hoş bulduk sesleri) Amele hanımlar hoş geldiniz! Gelecek sene sayınızın daha çok olmasını dilerim."

Devamında Mahmut Esat Bozkurt, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik yapısını, borçlanma ve yabancılara verilen ayrıcalıklarla içine düştüğü bunalımı anlattı.

Bu konuşmalardan sonra Atatürk kongreye bir başkan ve sanayi, ticaret, çiftçi ve işçi gruplarından birer kâtip seçilmesini önerdi.

Kongre başkanlığına Manisa Sanayi Delegesi Kazım Kara bekir Paşa seçildi. Gruplar için de şu isimler belirlendi:

ZİRAAT GRUBUNDAN: Kâni (Manisa). Lütfi Arif (Ak hisar ve Kırkağaç), Mollazâde Süleyman (Afyonkarahisar).

TİCARET GRUBUNDAN: Mahmut (Gediz), İbrahim Hakkı (Zonguldak ve Bartın), Hamit Şevket (Ödemiş).

SANAYİ GRUBUNDAN: Sezai (İzmir), Ahmet Şerif (İstanbul), Mahir Arif (İstanbul).

İŞÇİ GRUBUNDAN: Aka Gündüz (Kütahya), M. Şefik (Afyonkarahisar), Haydar Rüştü (Gümüşhane).

Atatürk grupların oluşturulmasını da izledikten sonra o akşam Ankara'ya döndü.





To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
 
Alt 22 Mart 2023, 20:31   #3
Çevrimiçi
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Yüzüncü Yılında İzmir İktisat Kongresi

Yüzüncü yılında İzmir İktisat Kongresi -3-

Kongrenin kabul ettiği iktisat misakından on binlerce basıldı. Ülkenin her köşesine özellikle köylerde halka anlatmak için her dükkâna asıldı. Camilerde okundu. Çıkacak her kitabın ilk sayfasında yer aldı.




Kongre açılışında ilk olarak ele alınacak konuları ve sorunları belirlemek üzere bir komisyon oluşturuldu. Daha sonra oluşturulacak diğer komisyonlara rehberlik edecek komisyon kararları ve kongre ilkeleri şöyle belirlendi:

Bayındırlık alanında:
-Şoseler, demir yolları limanlar ve iskeleler hakkındaki ihtiyaçlar nelerdir?

-Araba, otomobil gibi ulaşım vasıtalarının hızla çoğalması için ne gibi şeyler yapılanmaya gerek vardır?

-İnşaat şirketleri, araba üreticileri ve otomobil işleten kimse ve şahıslar için ne gibi ayrıcalık ve izne ihtiyaç vardır?

-Yabancı sermaye, devlet sermayesi bu işlerde nasıl kullanılabilir?

-Gemi işletenlere ne gibi kolaylık gösterilmelidir? Ayrıcalıkları neler olmalıdır? Ulusal deniz ulaşım şirketlerinin rekabeti için nelere ihtiyaçları vardır? Türk gemiciliğinin ne gibi kredi organizasyonuna ihtiyacı vardır?



Bankalar hakkında:
-Bankalarımızın işlemesinde sakıncalı yönler var mıdır?
-Bu engeller hangi önerilerle giderilebilir? Banka hukuku nasıl düzenlenmelidir?
-Bankaların faiz politikaları ne şekilde değişime muhtaçtır?
-Borsalar nasıl düzenlenmeli? Borsa kanunları ne şekilde düzenlenmelidir?

Şirket hakkında...
-Bugüne kadar ülkemizde pek çok şirket kuruldu.
-Birçokları kapandı. Niçin şirketler yaşamıyor? Bu konuda noksan nedir?
-Bu konuda ne gibi yasalara ihtiyaç vardır?
-Kooperatif şirketler neden hızlı bir şekilde çoğalmıyor?
-Kooperatif kanunlarının esasları neler olmalıdır?
-Kredi usulü ile yapılan iktisadi işlemlerde, şirketlerin ekonomik faaliyetlerinde devlet ne derece korumacı olmalıdır?

Amelenin (işçinin) durumu:
-Amele hukukumuz yetersizdir. Ücret, gündelik, maaş sözleşmesine yönelik yapılacak kanunun esasları nasıl olmalıdır?
-Amele konutları ve ameleye sosyal yardım için ne gibi kanunlara ihtiyaç vardır?
-Amele sendikaları ve amele cemiyetleri ne şekilde nasıl oluşturulmalıdır?
-Amele için yeni bir sosyal kanuna ihtiyaç var mıdır?
-Amelenin ekonomik durumunu düzeltmek için hangi tedbirler alınmalıdır?
-Sakat olan ameleye nasıl yardım etmeli? Amelenin ölümünde masraf nereden sağlanmalı? Amele çocuklarına nasıl bakmalı, gerek fikren gerek sosyal olarak yükselişleri nasıl sağlanmalı?

Gümrük sistemi hakkında:
-Gümrük sisteminde noksanlar var mıdır?
-Neler serbest bırakılmalıdır?
-Sanayinin ve tarımın gelişmesine engel olan maddeler var mıdır, varsa nelerdir?
-Gümrük işlemleri güç müdür? Daha kolay nasıl yapılır?

Tarımın durumu:
-Ziraat okulları iyileştirilmeli mi? Yeni ziraat okullarına ihtiyaç var mıdır? Öğretim yalnız uygulamalı mı olmalıdır?
-Avrupa'dan uzmanlar getirilmesine ihtiyaç var mıdır?
-Sanayi okulları özel durumlarında mı bırakılmalı? Her okulun bir fabrikası olmalı mıdır?
-Bir okul dışarıdan sipariş kabul etmeli midir? Öğrenci yatılı mı olmalıdır?
-Gündüzlü olarak daha çok öğrenci almak mümkün müdür?
-Ticaret okulları nerelerde açılmalıdır? Eğitim kaç yıl olmalıdır?
-Orman okulları ne şekilde yenileştirilmelidir? Çeşitli yerlerde orman okullarına ihtiyaç var mıdır?

Ülkemizde bir maden okulu yoktur. Böyle bir okulun kurulmasına gerek var mıdır? Bir madenin yanında açarak bu madenin okul tarafından işletilmesi ile mi çalışmalı yoksa bütçesi devletçe mi verilmeli?

Avrupa'da tahsil:
-Ziraat, sanayi, ticaret orman ve maden sahalarında yüksek tahsil ve uzmanlığını temin etmek üzere Avrupa'ya kaç genç gönderilmelidir?
-Özelden ne kadar, devletten ne kadar gönderilmeli?
-Üniversitede iktisat fakültesi, hukuk fakültesinden ayrılmalı mıdır? Bu takdirde başlı başına bir fakülte olacak olan iktisat şubesi hangi esaslarla eğitim yapmalıdır?
-Yalnız ülke ihtiyaçlarını düşünerek mi programlar yapılmalıdır?
-Tarım, ticaret, sanayi, orman ve maden okulları ile üniversitemize uygulamalı ve teorik iktisat alanlarında Avrupa'dan öğretmen getirilmesi gerekir mi?

Görüldüğü gibi bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden kalkınması için alınacak her türlü tedbirler, kanunlar düzenlemeler bu kongrede masaya yatırılmıştır.

Bu ilkeler belirlendikten sonra seçilen kurullar çalışmalara başladılar. Yapılan çalışmalar günü gününe basın yolu ile halka duyuruluyordu.

Örneğin 22 Şubat 1923 tarihli Vakit Gazetesi çiftçi kurulunun çalışmasını okuyucularına şöyle duyuruyordu:

"Çiftçi heyeti aşar vergisine ait komisyonun hazırladığı raporu münakaşa etmiştir. Raporun leh ve aleyhinde 20 kadar hatip söz alıp görüş bildirmiş, sonuçta aşarın kaldırılması teklifi üzerinde oy birliği ile karar alınmıştır.

Çiftçilerin kabul ettikleri esas şudur: Aşar kaldırılmıştır. Bütçede denge temini için aşar vergisinin yerine Türk halkını aynı miktarda yükümlü kılacak umumi bir vergi konacaktır."

İzmir İktisat Kongresi'nde kurulan komisyonlar, konuları tartışarak her sektörde yapılacak işleri belirlediler.

Kararlar incelendiğinde, okuyucularım gerçekten ülke sorunlarının bilinçli ve akılcı bir şekilde incelendiğini ve karara bağlandığını, daha sonraki yıllarda bu maddelerin her birinin gerçekleştiğini görünce İzmir İktisat Kongresi'nin önemini daha iyi anlayacaklardır.

Alınan kararlar
Hepsi birbirinden önemli kararların birkaçını sunmak istiyorum:

-Anonim şirketlerin kurulmalarını kolaylaştırmak,
-Millî bankaların kurulması,
-Demir yolları inşasının hükümetçe bir programa bağlanması,
-Sanayinin teşviki,
-İktisat öğretiminin yaygınlaştırılması,
-Aşarın kaldırılması,
-Tarımsal kredinin düzene sokulması,
-Rejinin kaldırılması,
-'Amele' yerine 'işçi' denilmesi,
-Çalışma süresinin sekiz saate indirilmesi...

İzmir İktisat Kongresi gerçekten yeni Türkiye'nin en önemli, daha doğrusu en anlamlı davranışlarından biridir.

Bu kongreyi herhangi bir kongre gibi algılamak ve yorumlamak yanıltıcı olabilir. İzmir İktisat Kongresi'ni, 1923 Türkiye'sinin içinde bulunduğu siyasal ve iktisadi ortamı bir bütünlük içinde ele alarak değerlendirmenin doğru olacağını düşünüyorum.

Başta Sanayi Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un belirttiği gibi tüm kararlar hükümete iletildi ve teker teker uygulamaya kondu.

3100 km. yeni demir yolu yapıldı. 1924'te ilk kazmanın vurulduğu Ankara Yahşihan demir yolu 15 yılda Erzurum'a, Elazığ'a, Malatya'ya, Zonguldak'a Samsun'a ulaştı.

4180 km demir yolu yabancılardan satın alında..
Tüm maden varlıklarımız millîleştirildi.

Yabancı şirketlerin elindeki hava gazı, ulaşım, elektrik su şirketleri satın alındı.

Limanlar, barajlar yapıldı.
46 fabrika yapıldı.

Kurulduğunda ununu Romanya'dan, buğdayını Rusya'dan alan, ateşini yakacak bir çöp kibriti, pusula yazacak bir yaprak kağıdı, çayına atacak bir topak şekeri, ölüsüne saracak kefeni olmayan ülke 15 yıl sonra çelik üretme, buğday ihraç etme noktasına geldi.

Kısaca halkın iradesi ile toplanan İzmir İktisat Kongresi'nin kararlarını uygulayarak genç ve fakir Cumhuriyetimiz 1938'e gelindiğinde tarımda kendi kendine yeten, 2. Dünya Savaşı'nda buğday satan, sanayide demir, çimento, şeker, kağıt, kauçuk, deri, mensucat ürünlerinde ihtiyacını karşılayan bir ülke konumuna gelmişti.




(Yapılanları burada anlatmak mümkün değil. 15 yılda hangi koşullarda neler yapıldığını Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhuriyet kadrolarını karalamak için söylediği "Dikili ağaçları mı var, bu memlekete çivi mi çaktılar sözüne duyduğum tepkiyi dile getirdiğim 440 sayfadan oluşan "1923-39 Kalkınma Mucizesi-Atatürk'ün Diktiği Ağaçlar" kitabımda okuyabilirler.)

Sanayi, ticaret, tarım ve işçi gruplarının temsil edildiği bu kongre iki haftalık bir çalışmadan sonra 12 maddelik bir iktisat anlaşmasını (Misak-ı İktisat) oy birliği ile kabul ederek yayınlamıştır.

İktisat misakı 12 maddeliktir.

İktisadi Anlaşma (Misak-ı İktisadi) Esasları
Madde 1- Türkiye, sınırları içinde lekesiz bir istiklâl ile dünyanın barış ve yükselme unsurlarından biridir.

Madde 2- Türkiye halkı ulusal egemenliğini, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, onu hiç bir şeye feda etmez ve ulusal egemenliğe dayalı olan Meclis ve Hükümetinin koruyucusudur.

Madde 3- Türkiye halkı, yakıp yıkmaz, onarır. Bütün çalışması ülkesini ekonomik yönden kalkındırmak içindir.

Madde 4- Türkiye halkı, tükettiği eşyayı olduğunca kendi üretir. Çok çalışır. Vakitte, servette ve ithalâtta israftan kaçar, millî üretimi temin için icabında geceli gündüzlü çalışır.

Madde 5- Türkiye halkı, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerinde oturduğunu bilir.

Ormanlarını evlâdı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenlerini kendi millî üretimi için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımağa çalışır.

Madde 6- Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımızdır. Dine, bağnazlıktan uzak bir anlayışla bağlılık esasımızdır. Her zaman faydalı yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı kutsal topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman, fesat propagandalardan nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.

Madde 7- Türkler, irfan ve marifet âşığıdır. Türk her yerde hayatını kazanabilecek şeklide yetişir. Maarife verdiği kutsallık dolayısı ile kandil gününü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak kutlar.

Madde 8- Birçok harpler ve zaruretlerden dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatimizin, hayatımızın korunması en birinci emelimizdir.

Türk; mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever.

Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedenî terbiyenin yapılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.

Madde 9- Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve kurumlarına düşman olmayan milletlerle daima dosttur; yabancı sermayesine karşı değildir. Ancak kendi yurdunda kendi lisanına ve kanununa uymayan kurumlarla ilişkide bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nereden olursa olsun, doğrudan doğruya alır ve her türlü ilişkide fazla aracı istemez.

Madde 10- Türk açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde tekelcilik istemez.

Madde 11- Türkler hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibariyle el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.

Madde 12- Türk kadını ve kocası, çocuklarını İktisadî Misaka göre yetiştirir.

Kongre İktisat Andı'nı yayınlayarak dağıldı.

Kongrenin kabul ettiği iktisat misakından on binlerce basıldı. Ülkenin her köşesine özellikle köylerde halka anlatmak için her dükkâna asıldı. Camilerde okundu. Çıkacak her kitabın ilk sayfasında yer aldı.

İzmir İktisat Kongresi'ni neden çok ayrıntılı anlattım? Henüz savaşın bitip düşmanın İzmir'de denize dökülüşünden sadece üç ay sonra başlayan hazırlıklar beş ay sonra bu kadar geniş katılımlı bir kongreye dönüşüyor.

Henüz Cumhuriyet kurulmamıştır. Lozan imzalanmamıştır. Böylesine geniş katılımlı bir organizasyonun yapılabilmesi insana mucize gibi gelir.

Kongre'den sonraki siyasi gelişmeler
İzmir İktisat Kongresi, Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı bir dönemde yapıldı. Görüşmeler 4 Şubat 1923'te kesildi. Konferansın kesilmesinin en önemli nedeni ekonomik sorunlardı.

Yabancılar Osmanlı Devleti'nden kopardıkları ekonomik ayrıcalıklardan, kapitülasyondan vazgeçmek istemiyordu. Hâlbuki Atatürk önderliğindeki yeni Cumhuriyet kadroları Cumhuriyetin hiç bir kayıt altında olmayan bağımsız bir devlet olmasında kararlı ve ısrarcı idiler.

Daha 1921 yılında Ankara'ya gelen Fransız temsilcisi Frankline Bouillon'a Atatürk tam bağımsızlık ile ilgili düşüncesini şöyle dile getirmişti:

"Biz 'tam bağımsızlık' deyince siyasi, askerî, ekonomik, adli ve kültürel bağımsızlık olarak anlıyoruz. Bunların hiçbirinden fedakârlık yapamayız."

Lozan görüşmeleri 23 Nisan 1923'te tekrar başladı. 24 Temmuz'a kadar üç ay sürdü. Sonuçta ekonomik anlamda bütün mali kayıtlar ve kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı. Gümrük tarifeleri yeniden düzenlendi. Ancak tarifeler beş yıl daha sürecekti. Düyûnu Umûmiye'den kalan borçların Türkiye'de kalan topraklara isabet eden kısmı ödenecekti.

Kısaca Lozan sulhu Türkiye'nin her anlamda bağımsızlığını sağladı.

2 Ağustos 1923'te yeni seçimler yapılarak İkinci Meclis dönemi başladı. Yeni milletvekilleri Meclis'e girmişti. İkinci Meclis daha genç, daha devrimci, yenilikçi kadrolardan oluşuyordu.

2 Ekim 1923'te Türk Ordusu Refet Paşa komutasında İstanbul'a girdi. İngiliz işgali sona erdi. Yurtta tek yabancı asker kalmadı. Atatürk'ün deyimi ile "Geldikleri gibi gittiler!"

13 Ekim 1923'te Ankara Başkent oldu. Nihayet 29 Ekim'de Cumhuriyet İlan edildi.

Yüzüncü yılını yaşadığımız Cumhuriyet ulusumuza kutlu olsun.
Nice yüzyıllara

BİTTİ




To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
 

Yer İmleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:43.

Forum Bilgilendirme Künye
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2023, Jelsoft Enterprises Ltd.

Forumel, lisanslı vBulletin kullanmaktadır!
Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece

Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.

Tasarım: Dea Dia