01 Mayıs 2023, 22:18
|
#1
|
Çevrimdışı
Leydihan
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
|
Bathory - One Rode To Asa Bay Türkçe Çeviri
Bathory - One Rode To Asa Bay Türkçe Çeviri
One Rode to Asa Bay
One man rode the way through the woods
Down to Asa Bay
Where dragon ships had sailed to sea
More times than one could say
To see with own eyes the wonder
People told, from man to man
The God of all almightiness
Had arrived from a foreign land
The rumors told of a man
Who had come from the other side the seas
Carrying gold cross around neck in chain
And spoke in strange tongue of peace
He had come with strange men in armor
Dressed in purple shirts and lace
Smelling not of beer but flowers
And with no hair in face
And the bold man carrying cross
Had told all one of Asa Bay
The God of all man, woman, child had come
To them all save
And to thank Lord of Heaven
One should build to God a house
And to save one's soul from Hell
One should be baptized and say vows
A man of pride with the hammer told new God
To build his house on own
And spoke loud of the Gods of their fathers
Not too long time gone
The rumors said the man with a beard like fire
And the hammer in chain
By men in armor silenced was and by
Their swords was slain
Those who did not pay the one coin
Of four to man of new God
Whipped was twenty and put in chains then locked
By their neck to the log, to the log
And so all of Asa Bay did build
A house of the cross
Every hour of daylight they did sweat
Limbs ached because faith does cost
And on the day two hundred
There it stood white to the sky
The house of the God of the cross
Big enough to take two dragon ships inside
And all of Asa Bay did watch
The wonder raise to the sky
Now must the God of the cross be pleased
And satisfied
Just outside the circle of the crowd
One old man did stand
He looked across the waters
And blotted the sun out of his eyes with one hand
And his old eyes could almost see
The dragon ships set sail
And his old ears could almost hear
Men of great numbers call out Oden's hail
And though he did know already
Though he turned face towards sky
And whispered silent words forgotten
Spoken only way up high
Now this house of a foreign God does stand
Now must they leave us alone
Still he heard from somewhere in the woods
Old crow of wisdom say
"People of Asa land, it's only just begun"
Birisi Asa Körfezi'ne Gitmiş
Adamın biri ormanları aşıp gitmiş
Asa Körfezi'ne doğru
Ejder gemilerinin sayılamayacak kadar
Çok kez denize açıldığı yere (doğru)
Mucizeyi görmek için
İnsanların kulaktan kulağa anlattığı (mucizeyi)
Tüm kudretin tanrısı
Yabancı bir diyardan (buraya) varmış
Söylentiler denizin öteki tarafından
Gelen bir adamı anlatıyor
Boynunda zincirli altın haç taşıyormuş
Ve de garip bir barış dili konuşuyormuş
O, zırhlı garip adam olarak anılmış
Mor gömlek ve dantel giyermiş
Bira değil çiçek kokarmış
Ve yüzünde hiç kıl yokmuş
Ve haç taşıyan cesur adam
Bir asa körfezinde herkese anlatmış
Tüm erkeklerin, kadınların ve çocukların Tanrı'sı
Onlara gelmiş hepsini kurtarmak için
Ve Cennet'in Rabbi'ne şükretmek için
Kişi Tanrı'ya bir ev inşa etmeli
Ve ruhunu Cehennem'den korumak için de
Kişi vaftiz edilip yemin etmeli
Kibirli bir adam çekiciyle yeni Tanrı'ya
Kendi evini kendisinin inşa etmesini söyledi
Ve atalarının Tanrılarını yüksek sesle ağzına aldı
Çok zaman geçmemişti
Söylentiler ateşe benzer sakalı olan bir adamdan bahsediyor
Ve zincirler içindeki çekiçten
Zırhlı adamlar tarafından susturulmuş ve
Onların kılıçlarıyla yere serilmiş
Yeni Tanrı'nın adamına
Tek para vermeyen şu dört kişi
Yirmi kere kırbaçlanmış ve zincire vurulup bağlanmış
Boyunlarından kütüğe (bağlanmışlar), kütüğe
Ve böylece tüm Asa Körfezi inşa etmiş
Bir haç evi (inşa etmişler)
Gün ışığının olduğu her saat ter dökmüşler
Uzuvları1 ağrımış çünkü imanın bedeli olurmuş
Ve iki yüzüncü günde
Orada göğe kadar bembeyaz
Hacın Tanrısı'nın evi duruyormuş
İçine iki ejder gemisi alabilecek kadar büyükmüş
Ve tüm Asa Körfezi izlemiş
Göğe yükselen mucizeyi
Artık hacın Tanrısı hoşnut
Ve memnun olmalıymış
Kalabalığın oluşturduğu çemberin tam arkasında
Bir yaşlı adam dikilmiş
Suların karşısına bakmış
Ve kendi gözlerinin güneşini tek elle karartmış
Ve onun yaşlı gözleri zar zor görebiliyormuş
Ejder gemilerinin denize açıldığını
Ve onun yaşlı kulakları zar zor işitebiliyormuş
Kalabalık sayıdaki adamların Odin'in selamını haykırmalarını
Ve çoktan bilmesine rağmen
Yüzünü göğe dönmesine
Ve unutulmuş sessiz kelimeleri fısıldamasına rağmen
Yalnızca bayağı yüksek sesle konuşulmuş
Artık bu yabancı Tanrı'nın evi durduğuna göre
Artık bizi yalnız mı bırakmalılarmış
Yine de o ormanın bir yerinde işitmiş
Yaşlı bilgelik kargasının sözlerini
"Asa diyarının halkı, (bu iş) daha yeni başladı"
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
|
|
|