Forumel.Com

Geri Git   Forumel.Com > Kültür ve Sanat > Tarih

Tarih Genel Türk tarihi hakkında paylaşımlar.


Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı

Genel Türk tarihi hakkında paylaşımlar.



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı
Konudaki Cevap Sayısı
4
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
207

Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree3Beğeniler
  • 2 Post By Leydihan
  • 1 Post By Eru

  
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04 Mayıs 2022, 02:12   #1
Çevrimdışı
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı

Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı





I. Dünya Savaşı'nda Çarlık Rusyası'nın kullandığı bir propaganda posterinde Rus'tan kaçan bir Türk.
Türk düşmanlığı, Türk karşıtlığı ya da Türk fobisi, Türklere, Türk kültürüne, Osmanlı İmparatorluğu'na, Türkiye'ye ve Türk halklarına karşı olan düşmanlık olarak tanımlanır. Türk düşmanlığının zıttı Türkseverliktir.

Türk düşmanlığı her zaman sadece Türk halklarına karşı değil, Balkan Müslümanlarına, özellikle Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar ve Torbeşlere de yönelir. Ayrıca günümüzde Yunanistan, Almanya, İngiltere, Belçika, Bulgaristan, Çin, Polonya, Ermenistan, ABD, İsveç, Danimarka, Fransa, Avusturya, İran ve Rusya gibi ülkelerde Türklerin ırkçı saldırılara uğradıkları bilinmektedir.



Macaristan Ulusal Müzesinde bulunan ve bir Osmanlı'yı çocukları katlederken resmeden 16. yüzyıla ait bir çizim.

Tarihi gelişimi


Türk düşmanlığının kökleri Haçlı Seferlerine kadar dayanır. Selçukluların Anadolu'yu fethi ve bunu takip eden Bizans'ın umutsuz durumu Papa II. Urban'ı bütün Hristiyan dünyasını Türklere karşı bir savaşa çağırmasına yol açmıştır.

1400'lerin ortalarında Türklere karşı özel olarak Avrupa'nın her yerinde Katolik dini törenler düzenlenmiştir, bu dini törenlerde verilen mesaj Türklere karşı bir zaferin sadece Tanrı'nın yardımıyla kazanılabileceği ve bu yüzden Hristiyan aleminin Türklerin zalimliğine karşı direncini yitirmemesi gerektiğidir. Viyana piskoposu Johann Faber (1478 - 1541) bu önyargı ile ilgili şöyle demiştir:

"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur." 16. yüzyılda konuyla alakalı tüm Avrupa'da 2500 civarında (1000'den fazlası Almanya'da) kitap basılmıştır. Bu kitaplarda özellikle "kana susamış Türk" imajı yerleştirilmeye çalışılmıştır. Bu dönemde Osmanlılar, Balkanları fethetmiş ve Viyana’yı kuşatmıştı. Bu nedenle Avrupa'da Osmanlılara karşı büyük bir korku vardı. Martin Luther'in yakın arkadaşı ve Protestanlığın en önemli isimlerinden olan Philipp Melanchthon, Türklerin "Kızıl Yahudiler" olduğunu iddia etmiştir.

Buna dayanak olarak Türklerde ve Yahudilerde ortak olan erkek çocukları sünnet ettirme ve diğer ortak âdet ve görenekleri göstermiştir. Kızıl benzetmesini de Türklerin âdeta bir kan tazısı gibi katleden ve savaşan bir millet olmasına bağlamıştır.

Martin Luther, Türkleri papalık makamı ile kilisedeki yolsuzluk ve bozulmaya karşı Hristiyan dünyasına Tanrı'nın bir cezası olarak görmüştür. 1518'de, 95 Tez'ini açıkladığında, Martin Luther, Tanrı'nın Hristiyanları veba, savaş, ve depremlerle cezalandırması gibi bu sefer de Türkleri yollayarak cezalandırdığını iddia etmiştir. Papa Leo X buna karşılık olarak Luther'i kiliseden atmakla tehdit etmiş, onu Türklere kapitülasyon verilmesini savunmakla ve Türklerin avukatlığını yapmakla suçlamıştır.

Bazı ilahiyatçılara göre Türk kelimesi "torquere"den ("torture", işkence) gelmektedir, bir diğer popüler teoriye göre Türkler, zalim bir ırk kabul edilen İskitlerle aynı ırktandır.



Sveti Spas Kilisesinin 1867 yılında yapımı ahşap oyma ikonostasisinden bir kesit. Yeni Ahit'te bahsi geçen Yahya'nın başının kesilmesi hikâyesine, cellat olarak Osmanlı kıyafetlerini giymiş, bıyıklı karakterler işlenmiş. Üsküp, Kuzey Makedonya.
Avrupa'da Türklere karşı bu olumsuz imajın sorumlusu biraz da Kurt-Türk hikâyeleridir. Bu hikâyelerde Kurt-Türk karışımı, insan yiyen, yarı insan (Türk) yarı kurt, kurt kafası ve kuyruğu olan gerisi insan biçiminde bir yaratığın varlığı iddia edilir. Askerî güç ve acımasızlık Türklerin kökeni hakkında yapılan bu iddialarda defalarca tekrar eden bir özelliktir.

İsveç'te geçmişte Türkler Hristiyanlığın ana düşmanı olarak gösterilirdi. Buna örnek olarak Erland Dryselius tarafından yazılan ve 1694’te basılan Luna Turcica eller Turkeske måne, anwissjandes lika som uti en spegel det Mahometiske vanskelige regementet, fördelter uti fyra qvarter eller böcker ("Muhammed’in dört parçaya ve kitaba bölünmüş olan tehlikeli kanununu ayna gibi yansıtan Türk hilali") adlı kitap verilebilir. Dînî törenlerde, Türklerin fethettikleri yerleri nasıl sistematik olarak yakıp yıktığı, acımasızlıkları ve kana susamışlıkları hakkında vaazlar verilirdi. İsveç'te 1795 yılında yazılan ve okullarda okutulan bir kitapta İslam "Büyük düzenbaz Muhammed tarafından uydurulan, günümüzde Türklerin tamamen kabul ettiği sahte din" olarak tarif edilmişti.

19. yüzyıl sonlarında William Gladstone Türkofobiyi Britanya politikasında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir politika değişikliği olarak ortaya atmıştır. Gladstone, Osmanlı yönetimindeki Bulgarlar hakkında 5 Eylül 1876 tarihinde basılan, Bulgarian Horrors and the Question of the East, başlıklı 64 sayfalık bir broşür kaleme aldı ve Türklerin dünyadan tasfiye edilmesi gerekliliğini anlattı. Gladstone'a göre Türkler, "insanlığın dev bir insanlık dışı örneği"dir. "Türk hükûmeti" olarak adlandırdığı Osmanlı hükûmeti için ise "hiçbir hükûmetin işlemediği kadar günah işlemiş, hiçbir hükûmet onun kadar günahkârlığa saplanmamış, hiçbiri onun kadar değişime kapalı olmamıştır" demiştir.

Çeşitli ülkelerdeki Türk karşıtı deyim ve atasözleri

Pek çok ülkede Türkler ve Türkî halklar ile ilgili ırkçı deyimlere rastlanır:
  • Avusturya: Avusturya'nın kırsal kesimlerinde çocukların "Es ist schon dunkel. Türken kommen. Türken kommen" ("Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor.") diye tekerleme söylediği hâlâ duyulabilir.")
  • Almanya: Almanca'da hileli anlamına gelen "getürkt" (türkleştirilmiş) kelimesi hala kullanılmaktadır. Ayrıca lanet olsun anlamına gelen "Kruzitürken" ifadesi ve "Kümmeltürke" ifadeleri de olumsuz bir konotasyona sahiptir.
  • Ermenistan: Ermenicede, Türk sözü hâlâ genel olarak birinin aklını sorgulamak için kullanılır: "հո թուրք չես?!" ("Sen Türk müsün?"), aynı zamanda kirli düzensiz bir evi ima etmek için kullanılır: "կարծես թուրքի տուն լինի" ("Bir Türkün evine benziyor?") Ayrıca Ermeni toplumunda Türk ve Müslümanları tanımlamak için "(Dacik)" kelimesi de kullanılır.
  • İran: Farsçada "Türk-i hâr" (ترک خر: eşek Türk), bir Türk halkı olan Azerbaycanlılara (özellikle İran sınırları içinde yaşayan 13 milyon Güney Azerbaycanlıya) karşı kullanılan aşağılayıcı bir sözdür.
  • Fransa: Fransızcada Turc kelimesi eskiden C'est un vrai Turc ("Tam bir Türk") vb. deyimlerde kaba ve acımasız insanları belirtmek için kullanılırdı.
  • İspanya: Bir İspanyol biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde "turco" derdi.
  • İtalya: İtalyancada "bestemmia come un Turco" ("Türk gibi küfretmek") ve "puzza come un Turco" ("Türk gibi pis kokmak") deyimleri sıklıkla kullanılır. En kötü şöhretli İtalyanca deyim (manşetlerde de sıkça kullanılır) yakın bir tehlikeyi belirtmek amacıyla kullanılan "Mamma li Turchi!" ("Anneciğim, Türkler geliyor!") deyimidir. Ayrıca İtalyanlar "Fumare come un Turco" (Türk gibi sigara içmek) deyimini de sık sık kullanırlar. Almanca[4] ve Sırpça'da da"Türk gibi sigara içmek" anlamına gelen deyimler vardır.
  • Kıbrıs Cumhuriyeti: Kıbrıs Cumhuriyeti'nde askerlere uygun adım yürüme eğitimi verilirken söyletilen "En iyi Türk, ölü Türk" sloganı, 2008 yılında hükûmet tarafından alınan bir kararla yasaklandı.
  • Norveç: Norveççede "Sint som en tyrker" ("Bir Türk kadar kızgın") şeklinde bir deyim vardır.
  • Karadağ: Karadağ'da işini kötü yapan birisine İşini çok kötü yapıyorsun. Türk müsün? diye soruluyordu.
  • Sırbistan: Sırbistan'da komik hareketler yapan birisine Hareketlerin çok komik. Sen Türk müsün? Böyle aptalca hareketleri ancak bir Türk yapabilir. deniyordu.
  • Arap Kültürü'ünde Etrak-ı bi idrak, yani anlayışı kıt Türk, anlayamayan Türk, idrak edemeyecek kadar geri Türk anlamında aşağılayıcı sözler vardır.


Smashmouth ve Eru bunu beğendiler.


İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
 
Alt 04 Mayıs 2022, 02:17   #2
Çevrimdışı
Eru
Per aspera ad astra
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Türk Karşıtlığı - Türk Düşmanlığı

Ne kadar Türk düşmanı varsa alayını öpeyim.

Hele hele Türkleri aşağılayıcı deyimler geliştirmiş toplumlara bakıyorum da gülesim geliyor. Bir boka yaramayan, geçmişi saçmalıklarla dolu, en azından bizim kadar saçmalıklarla dolu ülkeler.
Leydihan bunu beğendi.
 
Alt 04 Mayıs 2022, 02:29   #3
Çevrimdışı
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı

Ermenistan'da Azerbaycan karşıtlığı




Hocalı Katliamı sırasında Ermeniler tarafından öldürülen Azerbaycanlı siviller, 26 Şubat 1992

Ermenistan'da Azerbaycan karşıtlığı veya Ermenistan'da Azeri karşıtlığı, Azerbaycan halkına karşı hoşgörüsüzlük ve ırkçılıktır. 2013 yılında yapılan bir ankette, Ermenilerin %63'ü Azerbaycan'ı "Ermenistan'ın en büyük düşmanı" olarak tanımladı.

Erken dönem

20. yüzyılın başları

Tarih boyunca Ermenistan'da çok sayıda Azerbaycan karşıtı duygu vakası olmuştur. 1905-07 Ermeni-Tatar katliamları sırasında 158 Azerbaycan köyü tahrip edildi veya talan edildi. Her iki taraftan 3.000 ila 10.000 sivil öldürüldü.

Tarih profesörü Firuz Kazemzadeh'e göre, "Katliamların suçunu her iki tarafa da yüklemek imkansız. Görünüşe göre bazı durumlarda Azerbaycanlılar, bazı durumlarda Ermeniler ateş etmiş."

1948'den 1953'e kadar Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetin'de yaşayan Azeriler sınır dışı edildi. 150.000'den fazla Azerbaycanlı Erivan şehrinden sınır dışı edildi.

Birinci Dağlık Karabağ Savaşı

Daha fazla bilgi: Birinci Dağlık Karabağ Savaşı
Şubat 1988'de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Erivan kentinde Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nin Ermenistan SSC'ye dahil edilmesini talep eden gösteriler düzenlendi. Dağlık Karabağ'ın bölge meclisi Azerbaycan'dan ayrılma ve Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne katılma yönünde oy kullandı.





Hocalı katliamının ardından Azerbaycanlı siviller


26 Mart 1990'da Kazah Rayonun'da Azerbaycanlı siviller Ermenistan ordusu tarafından saldırıya uğradı, yaklaşık 20 ev yakıldı ve 11 Azerbaycanlı sivil katledildi.

1988'in başında Ermenistan'dan Azerbaycana ilk mülteci dalgaları Bakü'ye ulaştı. 1988'de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinde yaklaşık 167.000 Azerbaycanlı sivil sınır dışı edildi ve etnik olarak temizlendi.

Karabağ hareketinin ardından ilk şiddet, hem Ermenilerin hem de Azerilerin öldürülmesi ve sınır çatışmaları şeklinde patlak verdi. Azerbaycanlı insan hakları savunucusu Leyla Yunus'un eşi Arif Yunus'a göre, Ermeniler 1987-1990 yılları arasında katliamlar sonucunda 214 Azeriyi öldürmüş ve Azerbaycanlıları etnik olarak Ermenistan topraklarından temizlemişlerdir. 7 Haziran 1988'de Ermenistan-Türkiye sınırı yakınlarındaki Masis kasabasında Azerbaycanlılar Ermeniler tarafından sınır dışı edildi ve 20 Haziran'da Ağrı vilayetindeki beş Azerbaycan köyü etnik olarak temizlendi.

Henrik Pogosian nihayetinde emekli olmaya zorlandı ve milliyetçiliğin özgürce gelişmesine izin verdiği için suçlandı.

Birinci Dağlık Karabağ Savaşı sırasında 16.000 kadar Azerbaycanlı sivil öldürüldü, 841'i kayboldu ve 724.000 Azerbaycanlı Ermenistan ve Dağlık Karabağ çevresindeki bölgelerden yerlerinden edildi ve etnik olarak temizlendi.



İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
 
Alt 04 Mayıs 2022, 02:31   #4
Çevrimdışı
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı

Kızıl Yahudiler

İlk defa 11. yüzyıl Rus kaynaklarında Hazar Musevilerini tanımlamak için kullanılmış bir ifadedir. Bu ifadenin kullanılmasının nedeni Hazarların İbrani soyundan olmaması ve genelde saçlarının kızıl renge sahip olmalarından kaynaklanmıştır. Ayrıca bu ifade Orta Çağ Avrupasında biraz farklı kullanılmış olsa da genelde ortak görüşlerle tanımlanmaktadır.

Bu tanım ile 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan "Kızıl Devrim, Kızıl Ordu" gibi tanımlar arasında bağlantı kurulabilmektedir. Mesela Hazarların zamanında hakim olduğu topraklarda doğan Lenin ve Lev Troçki'nin Musevi bir kökenden geldikleri bilinmektedir. Ayrıca kendilerinin etnik kökeni hakkında da yine Hazarlarla ilişkilendirilmektedirler. Tabii Lenin'in vefatından sonra Kızıl Blok'ta başlayan Gürcü kökenli Stalin ile Lev Troçki arasındaki sert çekişme de ince ama çok önemli bir ayrıntıdır.

Ayrıca Orta Çağ sonrasında kimi Avrupa kaynaklarında Osmanlıları ifade eden bir tanım olarak da kullanılmıştır (Özellikle Martin Luther döneminde sık dillendirilmiştir). Bu vesileyle neredeyse tüm Türkler benzer kavramla özdeşleştirilmiştir. Tarih içerisinde İskitler, Hazarlar ve Osmanlı topraklarında Yahudilerin oldukça rahat olması yüzünden Avrupalılar tarafından kabul görmüş bir kavram olmuştur.


İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
 
Alt 04 Mayıs 2022, 02:32   #5
Çevrimdışı
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Türk Karşıtlığı | Türk Düşmanlığı

Gümülcine Olayları

Gümülcine olayları, 29 Ocak 1990 tarihinde Yunanistan'ın kuzeyindeki Gümülcine civarında Yunanlar ile Batı Trakya Türkleri arasında meydana gelen şiddet olaylarıdır. Yunanistan'da Yargıtay'ın "Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ile Gümülcine Türk Gençler Birliği'ni kapatma kararı alması, Batı Trakya Türkleri'nin tepkisine yol açmış ve 29 Ocak 1988 tarihinde Gümülcine olayları meydana gelmişti. Batı Trakya Türkü Milletvekili Sadık Ahmet'in suçlanıp hapis cezasına çarptırıldığı 2 yıl önceki olayların yıldönümüne denk gelen günde ise Türklerin protesto gösterileri başladı. Yunan radyolarından bir Yunan'ın Türk tarafından öldürüldüğü haberi yayılınca Türklere karşı Yunanlar tarafından herhangi bir ölümle sonuçlanmayan şiddet olayları baş gösterdi ve bu olaylar sonunda Türklere ait olan 400 dükkân yağmalandı.


İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
 

Yer İmleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor: (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:46.

Forum Bilgilendirme Künye
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Forumel, lisanslı vBulletin kullanmaktadır!
Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece

Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.

Tasarım: Dea Dia