16 Temmuz 2022, 22:42
|
#1
|
Çevrimdışı
sırçafanus
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
|
Mihriban Türküsünün Hikayesi
Mihriban Türküsünün Hikayesi
Bu türkünün şiir kısmının yazarı Ünlü Usta Şair Abdurrahim Karakoç'tur. Bu şiir hakkında her ne kadar rahmetli Abdürrahim Karakoç tam açıklamamışsada çeşitli rivayetler bulunmaktadır.
[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
Karakoç gençlik yıllarında; köyündeki bir düğüne misafir olarak gelen bir genç ve güzel kıza aşık olur. Bu aşk karşılıklıdır, kızda Karakoç'u sevmektedir. Kızla Karakoç anlaşırlar. Kızdan kızın köyünü ve ailesinin kim olduğunu öğrenir. Ailesini güzel kızı istetmek için kızın köyüne gönderir. Fakat kızın babası Abdurrahim Karakoç'a kızı vermez. Sonra birgün bir arkadaşı Karakoç'u ziyarete gelir. Ve kızı gördüğünü evlenmiş olduğunu bildirir.
Karakoç bu "Mihriban" şiirini o zaman kaleme alır. Kızın gerçek adı "Mihriban" değildir.
"Mihriban", Karakoç tarafından takılmış sembol bir isimdir. Zira Karakoç'u tanıyanlar bilir ki; kesinlikle başkasına zarar getirecek bir iş yapmaz ve zarif, şair bir insandır.
Sonradan Karakoç'tan bu şiir sorulduğunda; "Bazıları ‘Gerçek mi’ diyor. Gerçek diyorum. Ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban." diye cevaplandırır.
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban!
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban!
Alıntı
|
|
|