Forumel.Com

Geri Git   Forumel.Com > Kültür ve Sanat > Atatürk Köşesi

Atatürk Köşesi Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e özel oluşturduğumuz, Atatürk köşesi bölümümüz.


"Bunalıyorum Çocuk"

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e özel oluşturduğumuz, Atatürk köşesi bölümümüz.



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
"Bunalıyorum Çocuk"
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
266

Kullanıcı Etiket Listesi

  
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Mayıs 2023, 18:55   #1
Çevrimdışı
Leydihan
Leydihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
bayrak "Bunalıyorum Çocuk"

"Bunalıyorum Çocuk"

Anadolu, 10 yıl süren savaş sonunda yıkıntıya dönmüştü. Son atımlık cephanesini İstiklal Savaşı'nda harcamıştı. Askeri zafer kazanılmış, ancak yıkık ve bitkin bir ülkeyi kalkındırma savaşı tüm hızıyla sürüyordu.

Ülkenin kaynakları tükenmiş olmasına rağmen Osmanlı Devleti'nin borçları da ödeniyordu. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı da patlak vermişti.

Mustafa Kemal Paşa, halkın sıkıntılarını dinlemek, görmek ve çözüm bulmak için sık sık yurt gezisine çıkar.

***

6 Mart 1930 günü Antalya'dadır…
Lider, kaldığı odaya çekilir ve koltuğa yığılır. Çok yorgun ve sinirlidir. Elleri titreyerek sigarasını yakar. Yanında Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak vardır. İçini döker:

"Bunalıyorum çocuk, büyük bir acı içinde bunalıyorum. Görüyorsun ya, gittiğimiz her yerde devamlı dert, şikâyet dinliyoruz... Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi bir perişanlık içinde... Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz; memleketin gerçek durumu bu işte. Bunda bizim bir günahımız yoktur.

Uzun yıllar, hatta asırlarca dünyanın gidişinden aymaz, birtakım bilinçsiz yöneticilerin elinde kalan bu cennet memleket; düşe düşe şu acınacak duruma düşmüş.

Memurlarımız henüz istenilen düzeyde ve kalitede değil; çoğu görgüsüz, yetersiz ve şaşkın... Büyük yeteneklere sahip olan zavallı halkımız ise, kendisine kutsal inanç şeklinde telkin edilen bir sürü temelsiz görüş ve inanışların etkisi altında uyuşmuş, kalmış...

Bu itibarla, önce kafaları ve vicdanları yıpranmış, geri, uyuşturucu düşünce ve inançlardan temizleyeceksin.

İşlerin uzmanı, idealist ve enerjik insanlardan kurulu, düzenli, her parçası yerli yerinde, modern bir devlet mekanizması kuracaksın. Sonra bu mekanizma, halkın başında ve halkla beraber durmadan çalışacak, maddi ve manevi her türlü doğal yetenek ve kaynaklarımızı harekete getirecek, işletecek, böylece memleket ileriye, refaha doğru yol alacaktır…" (1)

***

Liderin gözleri doldu… Elleri titriyordu…
Gözlerindeki yaşları görmemesi için Hasan Rıza'ya, "Kalk, bana bir kahve getirmelerini söyle de, gel..." diyecekti.

Hasan Rıza bunu anladı, kahve söylemek bahanesiyle dışarı çıktı. Odaya hemen dönmedi.

***

Mustafa Kemal Paşa, 1923'te İzmit halkına şöyle diyordu:
"Hepimiz biliyoruz ki, hükümet kurmaktan amaç, o hükümeti kuran milletin korunması, refah ve mutluluğunun sağlanmasıdır. Hangi hükümet yönettiği milletin varlığını korumuşsa, koruyorsa ve koruyabilecekse ve hangi hükümet yönettiği milletin refah ve mutluluğunu sağlamış ve sağlayabilme yeteneğini göstermişse o hükümet, millet için iyidir… Milletin refah ve mutluluğunu sağlayamayan hükümetler, zarar vericidir, kötüdür ve değiştirilmesi gerekir." (2)
Ülkeyi yöneten hükümetin milletin varlığını koruması, refah ve mutluluğunu sağlaması gerektiğini belirtiyor, Yüce Atatürk.

***

Atatürk, kendisinden sonra gelecek yöneticilerin niteliğini iyi bildiği için, kurumları kökleştirmede ve geliştirmede çok hızlı çalışmıştır. Falih Rıfkı Atay, Atatürk'ün çevresinde ona ve yaptıklarına inanmayan kişilerin bulunduğunu, bu kişilerin onun ölümünden sonra, Cumhuriyet Halk Partisi ve Çankaya'nın çevresini sardığını anlatır. Bu kişilerin siyasi nüfuza sahip olduğunu, Kemalizm'in ve laikliğin programdan çıkarılmasını istediklerini söyler. (3)

2023'te gelindiğinde, bu kişilerin sayılamayacak kadar çok sayıda olduğunu belirtmek gerek.

Çağın akışını değiştiren lider, ömrünü milletine adamıştı. 1938'den bugüne, Büyük Atatürk'e yapılmayan haksızlık ve nankörlük kaldı mı?.. Ara ki bulasın…

Atatürk'ten geriye ne kaldı? Nasırlaşan yüreklerdeki tükenmeyen sevgisi ve umut dışında…
Tarih nankör değil...

Kaynakça:
(1) Hasan Rıza Soyak, Atatürk'ten Hatıralar, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2019.
(2) Atatürk'ün Eskişehir-İzmit Konuşmaları, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1995.
(3) Yalçın Kaya, Bozkırdan Doğan Uygarlık-Köy Enstitüleri, Cilt 2, Tiglat Matbaacılık, 2001.
- Naim Babüroğlu, Tarihin Kıskandığı Lider, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2021.




İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var.
 

Yer İmleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor: (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:12.

Forum Bilgilendirme Künye
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Forumel, lisanslı vBulletin kullanmaktadır!
Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece

Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.

Tasarım: Dea Dia