Bir Masal Şehri: Mardin

Mardin, Türkiye'nin büyükşehir statüsüne giren bir ili ve en kalabalık yirmi altıncı şehri.

2017 itibarıyla 810 bin 525 nüfusa sahip olan Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Dicle bölümünde yer alıyor.

Farklı dinlerin ve farklı ırkların yaşadığı bir barış şehri olan Mardin, uluslararası kuruluşlarca kültür mirası kabul edilmiş, koruma altına alınmış tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor.

Farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserlere ev sahipliği yapan kent mistik bir havaya sahip.

İpek Yolu güzergâhında olan ilde beş han ve bir kervansaray bulunuyor.

Mardin adı Arapça kaynaklarda Mâridîn, Süryanice kaynaklarda Marde olarak geçmekte.

Kelimenin kökeni hakkında farklı görüşler öne sürülüyor.

Bazı görüşlere göre Mardin kelimesi, savaşçı bir kavim olan ve Ardeşir tarafından 3. yüzyılda buraya yerleştirilen Mardeler’den geliyor.

Bazı görüşlere göre de “Kaleler” anlamına gelen Merdin’den gelmekte.

Günümüzde kullanılan adı, Arapça kaynaklarda geçen Mâridîn’den gelmiş.

Mardin, Güneydoğu Anadolu’nun değişik bir yapılaşma gösteren ilginç yerleşmelerinden.

Mazı Dağları’nın (Masius) güney yamaçlarında, doğudan batıya 2.500 m uzunluğunda, 500 m genişliğinde bir alana kurulan kente, Kale’den ve karşıdan bakıldığında, taş kullanılarak yapılan Mardin evleri bir-biri üstüne yığılmış gibi görünür.

Doğal konumdan doğan bu üst üstelik ve sıkışık yapılaşma, kente özgün bir görünüm kazandırıyor.