16 Mayıs 2022, 02:03
|
#1
|
Çevrimdışı
Leydihan
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
|
Gericiliğin Daniskası! Zülal Kalkandelen
Gericiliğin Daniskası! Zülal Kalkandelen
Bu da oldu. Bir kadının göğüs dekoltesi “kanunen şikâyete bağlı olmayan suç” olarak nitelendi!
Eski MHP milletvekili Ahmet Çakar, oyuncu Melis Sezen’in bir ödül töreninde sütyensiz giydiği elbisedeki dekoltesi için “Ahlaksızlığın daniskası” deyince, doğal olarak kendisinin eylemleri gündeme geldi.
Bir de baktık ki Adnan Oktar’ın 2011’de kurulan televizyon kanalı A9 TV’de sık sık boy göstermiş. Medyada “kedicikler” olarak tanınan erotik giyimli kadınların sömürülmesini dert etmemiş. Oktar’ın cemaatindeki ahlaksızlıklardan rahatsız olmamış.
“Suç örgütü kurma”, “birden fazla çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “birden fazla kişiye karşı nitelikli cinsel istismar”, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma”, “eziyet”, “uyuşturucu bulundurma”, “kişisel verilerin kaydedilmesi” gibi birçok suçtan yargılanmış ve hapis cezasına çarptırılmış bir tarikat liderinin kanalında gözükmekten çekinmemiş.
Çakar, bunlardan haberinin olmadığını iddia edemez. Çünkü Oktar ve müritlerine karşı 1980’li yılların ortalarında bu suçlardan birçok dava açıldı.
1990’da “mut’a nikâhı” ile çok sayıda genci evlendirerek cinsel ilişkiye teşvik ettiği için gözaltına alındı; 1991’de Oktar grubundan ayrılan kadınların evlilik adı altında cinsel ilişkiye zorlandıklarına dair iddiaları medyada yer aldı; “çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme” davaları ise yıllarca devam etti.
***
Demek ki Çakar, bu davalardan sonra, suç örgütü lideri Oktar’ın televizyonuna çıkmakta bir sakınca görmemiş ama kadın memesini “suç” unsuru olarak gösterme hadsizliğinde bulunuyor.
Üstelik bu ilk hadsizliği de değil. 1999’da TBMM İdare Amiri olduğu dönemde de etek boyları ile uğraşmıştı. Sekreterlerin ve gazetecilerin etek boylarına kafayı takmış ve mini etekli olduğu gerekçesiyle Star gazetesi muhabiri Nuray Başaran’ın Meclis kulisinden çıkarılmasını isteyerek, “Gazetecilerin külotlarını görmek zorunda mıyız?” demişti.
Belli ki ahlak bekçiliğine soyunmaya kararlı gözüken Çakar’ın kadın bedenini nesne yerine koyan eril zihniyeti depreşiyor. Yıllar geçse de sütyen ve külot takıntısı geçmiyor!
***
Bir diğer gericilik örneğini ise BBP Genel Başkanı Mustafa Destici sergiledi. Eskişehir’de valiliğin iptal ettiği Anadolu Fest hakkında şeriatçı bir söylemde bulunarak şöyle dedi:
“Bir toplumun örf ve âdetlerine, inançlarına, gelenek ve göreneğine herkesin saygı duyması lazım. Müzik festivali adı altında, şarap, bira festivali, ne bileyim böyle haram olan şeylerin ya da davranışların sergilenmesi normalmiş gibi bir organizasyonu şahsen memleketim, ülkem, milletim, insanım ve gençlerim için de uygun görmem.”
Bir toplumun inancı olmaz, inanç bireyseldir. Kendi inancınızı topluma dayatırsanız bunun adı faşizmdir.
Gericiler, şimdi de Burhaniye’de yapılacak Zeytinli Rock Festivali’ni aynı şekilde hedef gösteren bildiriler yayımlıyor. Ülkede tarikat baskısı ile müzik festivali yasaklanıyor ama gel gör ki TBMM’deki muhalefet bunun adını tam koyamıyor.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Bu gençliğe, sanata, kültüre düşmanca yaklaşımın yansıması” diyor, gericiler de “Biz gençliğe, sanata, kültüre destek veriyoruz ama alkol firmalarının sponsorluğunda kızlı erkekli çadırlarda kalınan festival ahlaksızlıktır” diye karşılık veriyor.
Oysa durumu net olarak tespit etmek gerekir:
Bu LAİKLİK KARŞITLIĞIDIR!
TBMM’de laiklik ekseninde bir savunma hattı kurulmadığı için, AKP’nin gerici politikaları çok kolay ilerliyor. Bu ülkeyi kuranların canları pahasına anayasaya ilke olarak koydukları laiklikten çok kolay vazgeçiliyor.
Laiklik cesur bir şekilde savunulmadıkça, ne kadınları ne çocukları ne de insanların yaşam tarzını koruyabilirsiniz.
Bunun ülkeye bedeli çok ağırdır!
Zülal Kalkandelen
|
|
|