Forumel.Com

Geri Git   Forumel.Com > Eğitim > Dersler > Felsefe - Sosyoloji

Felsefe - Sosyoloji Felsefe; bir bilgi alanının ya da bilimin temelini oluşturan ilkeler bütünü. Sosyoloji ise toplum bilimidir.


Felsefi Terimler Sözlüğü

Felsefe; bir bilgi alanının ya da bilimin temelini oluşturan ilkeler bütünü. Sosyoloji ise toplum bilimidir.



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Felsefi Terimler Sözlüğü
Konudaki Cevap Sayısı
153
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
11245

Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree1Beğeniler

  
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26 Kasım 2020, 09:46   #1
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
yazı Felsefi Terimler Sözlüğü

Felsefi Terimler Sözlüğü





ABSÜRD

Anlamsal öğeleri birbiriyle bağdaşmayan... Mantık açısından mantık kurallarına aykırı olanı dile getirir. Saçma bir düşünce , öğeleri birbirini tutmayan , birbiriyle bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsızlığı olan ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır.

Anlamsız ile saçma aynı anlamda değildirler. Saçmanın bir anlamı vardır fakat yanlıştır anlamsızın ise hiçbir anlamı yoktur. Saçma, felsefede usa aykırılığı dile getirir. Usa aykırı olan her şey saçmadır. Saçma doğru ile yanlış arasında yer alan üçüncü bir kavramdır. Yanlış ile karıştırılmamalıdır. Her yanlış saçma olmayabilir.

Alıntıdır.


 
Alt 26 Kasım 2020, 09:46   #2
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

AGNOSTİSİZM
İnsanın, kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin varlığını bilemeyeceğini ileri süren öğreti. Agnostisizm hem bir terim , hem de felsefi kavram olarak Thomas Huxley tarafından ortaya atıldı. Huxley agnostik sözcüğünü hem geleneksel Yahudi-Hıristiyan tanrıcılığını, hem de tanrıtanımazlık öğretisini reddederek Tanrının varlığı sorununu ortada bırakan düşünürler için kullandı.

Terim daha sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci öğretileri kapsamıştır. Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan düşüncesinin düştüğü büyük yanılgılara bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. İlk tepkiyi Yunan antikçağ bilgicilerinden duyumcu sofistler vermiştir. Onlara göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.

Alıntıdır.
 
Alt 26 Kasım 2020, 09:47   #3
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

AHLAK
İnsanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar dizgesi, başka insanların davranışlarını olumlu ya da olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü.

Tarih boyunca her insan topluluğunda ahlak dizgesi var olmuştur. Bu dizge toplumdan topluma ve aynı toplum içinde çağdan çağa değişiklik gösterir.Nesnel ya da toplumsal ahlak, insanın toplumun öteki bireylerine karşı ödevini içerir. Bu kurallar yazılı olmadığı için biçimsel bakımdan hukuktan farklı olmakla birlikte, gene de ahlak ile hukukun örtüştüğü, hatta özdeşleştiği durumları vardır.

Toplumsal yaşama egemen olan hukuk kurallarıyla nesnel ahlak arasında sıkı bir bağ vardır. Toplumun genel ahlak görüşlerine ve toplumsal vicdana uygun düşmeyen hukuk düzenlemeleri, kendilerinden beklenen toplumsal işlevi yerine getiremeyeceğinden uzun ömürlü olmaz.

Alıntıdır.
 
Alt 26 Kasım 2020, 09:47   #4
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

AKILCILIK
Bu dünyadaki bilgileri(akılcıların güvenilmez buldukları) duyu ve algılarımıza dayanarak değilde, aklımızı kullanarak elde edebileceğimizi ileri süren görüştür. Bu dünyanın bilgisine duyu ve algılarımızı kullanmadan ulaşamayacağımızı savunan karşı görüş ise deneycilik olarak bilinir.

Alıntıdır.
 
Alt 26 Kasım 2020, 09:47   #5
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

ALGI
(Os. İdrak, Şuur, Teferrüs, Fr. Perception, Al. Perception, Wahrnehmung, Empfindung, Erfassung, İng. Perception, İt. Percepzione) Nesnel dünyayı duyular yoluyla öznel bilince aktarma.

1. Etimoloji :
Algı terimi, dilimizde de, Batı dillerinde de olduğu gibi almak kökünden türetilmiştir. Batı dillerindeki perception terimi, Hint-Avrupa dil grubunun almak anlamındaki kap kökünden gelir, ilkin Latinceye aynı anlamda capere sözcüğüyle geçmiştir.

2. Felsefe :
Algı, dış dünyanın duyumlarla gelen imgesinin bilinçte gerçekleşen tasarımıdır. Nesneler duyu örgenlerini etkiler. Bu etki bilince aktarılır. Ne var ki algı, arı duyumlardan, ansal bir işlevi gerektirmesiyle ayrılır. Örneğin görme duyumuz, her iki gözümüzde ve çeşitli planlarda beliren iki ağaç imgesi getirir. Bu iki ağaç imgesi ansal bir işlevle tekleşir. Tekleşen bu imgeye, bellekte biriken esli algılardan gerekli olanlar da çağrışım yoluyla eklenkikten sonra ağaç algısı gerçekleşmiş olur. Özellikle görme, işitme ve dokunma duyuları insanın bilincine kavram ve düşünce yapımı için algısal gereçler taşırlar. Algı işlemini tarihsel süreçte duyumcular aşırı bir savla sadece duyuların, uscular da aynı aşırılıkta başka bir savla sadece usun ürünü saymışlardır. Oysa algı duyusal-ansal bir işlevdir. Alman düşünürü Leibniz'e göre de algı, bilinçdışı bir işlevdir. Algı, gerçek anlamında, öznenin, kendisinin dışında olanı alması demektir. Bununla beraber ruhbilimciler ruhsal edimlerle ilgili olarak, dış algı'ya karşı bir de iç algı'nın sözünü ederler. Felsefede algı terimi üç anlamda kullanılır : Algılama gücü, algı işlevi, algı olgusu.

3. Ruhbilim : Ruhbilimde bir deneğin belli bir süreden birbirinden ayırdedilebilen tepkiler gösterebildiği çevrenin tümüne algı alanı (Fr. Champ de perception), algının beyinde gerçekleştiği süreye algı süresi (Fr. Temps de perception), algının parçaları arasındaki ilişkilerden oluşan yapıya algısal yapı (Fr. Structure perceptionelle), çeşitli nesnelerin bir bütün olarak ya da bir nesnenin özelliklerine ayrılmaksızın algılanmasına algısal birlik (Fr. Unite perceptionelle), duyularla gelen algısal gereçlerin bütünlenmesine ve anlamlandırılmasına algılaştırma (İng. Perceptualisation), ses iletiminin bozulmasından doğan sağırlığa algılama sağırlığı (Ing. Perception deafness), algılayarak öğrenmeye algısal öğrenme (Ing. Perceptual learning), belli bir örneğe uygun olarak algılama eğilimine algısal kurgu (Ing. Perceptual set), denir. Bk. Duyu, Duyum, Bilinç, Algıcılık, Algılanır, Algılanmaz, Algın, Algı Karşıklığı, Algı Işığı.


Alıntıdır.

 
Alt 26 Kasım 2020, 09:48   #6
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

ALİENATİON (Yabancılaşma)
İnsanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getiren kavram.Çağdaş yaşamın çözümlenmesinde çok kullanılan bu kavram değişik anlamlara gelir.

1)Güçsüzlük: İnsanın geleceğini kendisinin değil, dış etkenlerin, yazgının, şansın ya da kurumların belirlediğini düşünmesi

2)Anlamsızlık: Herhangi bir alanda etkinliğin kavranabilirlik ya da tutarlı bir anlam taşımadığı ya da genel olarak yaşamın amaçsız olduğu düşüncesi.

3)Kuralsızlık: Toplumca benimsenmiş davranış kuralarına bağlılık duygusunun yokluğu ve dolayısıyla davranış sapmalarının, güvensizliğin, sınırsız bireysel rekabetin yaygınlaşması.

4)Kültürel Yaygınlaşma: Toplumdaki yerleşik değerlerden kopma duygusu.

5)Toplumdan Yalıtlanma: Toplumsal ilişkilerden dışlanma ya da yalnız kalma duygusu.

6)Kendine Yabancılaşma: İnsanın şu ya da bu şekilde kendi gerçekliğini kavrayamaması

Terimi en iyi bilinen anlamıyla Karl Marx kullanmıştır. Marx’a göre bu kavram, insansal ürünlerin insanı boyunduruğu altına alan karşıt güçler haline gelmeleri ve bunun sonucu olarak da insanı insan olmayana dönüştürmeleri sürecini dile getirir. Tarihsel süreçte insan , tarihsel ve toplumsal yasaların bilgisini edinip onlara egemen olamamasından ötürü, toplumsal gelişmeyi insansal özünü geliştirici bir biçimde geliştirememiştir.

Toplumsal yasaların bilincine varmadan toplumsal gelişmeyi bilinçle ve insanca yönetmek olanaksızdı. Bu bilgisizliğin sonucu olarak, tarihsel süreçte hep kendisine yabancı, eş deyişle insansal olmayan ürünler ortaya koymuştur. Bundan ötürü insan, yarattığı özdeksel ve tinsel dünyasını durmadan zenginleştirdiği halde bizzat kendisini özdeksel ve tinsel olarak durmadan yoksullaştırmıştır. Bunun sonucu olarak insan , bizzat kendi kendisine yabancılaşmış ve insan olmayana dönüşmüştür.


Alıntıdır.

 
Alt 26 Kasım 2020, 09:48   #7
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

ALOGİSME
(Fr. Mantık) Mantıkdışıcılık... Gerçeğe sezgi ya da inanla varabileceğini ileri süren öğretiler, gerçeğe mantıksal uslamlamayla varılabileceğini yadsıdıkları için bu adla anılmışlardır. Özellikle usaykırıcılar, inancılar ve sezgiciler, genellikle de gizemciler bu adla nitelenirler. Bk. Mantıkdışı, Sezgicilik, İnancılık, Gizemcilik.


Alıntıdır.

 
Alt 26 Kasım 2020, 09:48   #8
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

ALTBİLİNÇ
(Os. Tahteşşuur, Matahteşşuur, Nimemşuur, Gayrı meş'urun bih, Şuuraltı, Fr. Subconscient, Al. Unterbewusst. İng. Subconscios, İt. Subcosciente, Subcoscio) Bilinç süreçlerini etkileyen bilinçdışı ruhsal süreçler... Dilimizde daha çok bilinçaltı deyimiyle dilegetirilmektedir. Kimi sözcüklerde (Örneğin Bk. Lalande, Vacabulaire de la Philosophie, Paris, 1926, c. II, s. 805) güçsüz bilinç (Os. Zayıf şuur, Fr. Faiblement conscient) olarak tanımlanmış ve bilinçdışı (Os. Gayrı şuur, Fr. İnconscient) deyimiyle anlamdaş sayılmıştır. Bk. Bilinçaltı, Bilinçdışı, Bilinç, Fröydcülük.


Alıntıdır.

 
Alt 26 Kasım 2020, 09:49   #9
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

ALTIK
(Os. Mütedahil, Arazi, Madun, Tekabülü basit; Fr. Subelterne, Al. Subeltern, Subelternirt, Untergeordnet; İng. Subaltern, Subalternate; İt. Subalterna, Subalternata) Tümel ve tikel karşıtlığını taşıyan önermelerin birbirlerine göre durumu.... Altık önermeler, nicelikçe karşıolumlu önermelerdir.


Alıntıdır.

 
Alt 26 Kasım 2020, 09:49   #10
Çevrimdışı
Dolunay
Avatarsız Forumel Üyesi
Üyelerin profil bilgilerini yalnızca kayıtlı üyeler görüntüleyebilir. Lütfen kaydol bağlantısından üye olunuz.
Standart Cevap: Felsefi Terimler Sözlüğü

AMPİRİZM
Bilginin tek kaynağının deney olduğunu ileri süren öğreti... Bu öğreti bilginin sadece duyumlardan geldiğini ve deney dışında hiçbir yoldan bilgi edinilemeyeceğini savunur. Bilginin duyumlara dayandığı savı, ustan ve doğuştan bilgi olmadığı anlamını içerir. Ampirizm, duyumdan ayrı bilgi prensipleri olarak aksiyomların, akli prensiplerin, doğuştan fikirlerin ve kategorilerin varlığını inkar eder. Dolayısıyla bütün bilgimizin dayandığı esasların duyulabilir tecrübenin eseri ve mahsulü olduğunu ileri sürer. Önsel (apriori) olan hiçbir şeyi kabul etmez.

Ampirizm, insanın doğuştan bir takım bilgi esasları olduğunu iddia eden idealizm ve rasyonalizmin karşısındadır. Ampirizme göre akıl, mantıki bir role sahiptir, yani olaylardan değil, müşahedelerden elde edilen önermeleri, tutarlı bir sistem halinde tanzim etmek rolüne sahiptir.

Ampirizm, şu önemli yanılgıları taşır: diyalektikten yoksun olduğu için tek yanlıdır, bilgi sürecinde deneyin rolünü metafizik bir tutumla saltıklaştırır. İkinci olarak ve bundan ötürü bilgi sürecinde düşüncenin rolünü küçümser. Üçüncü olarak ve bundan ötürü bilgi sürecinde düşüncenin göreli bağımsızlığını yadsır. Dördüncü olarak ve bunlardan ötürü de öznel öğrenme sürecini etkin bir süreç olarak değil, edilgin bir süreç olarak görür.

Ampirist John Locke doğuştan, önsel, bir bilgi olmadığını tanıtlamak için “boş levha ( tabula rasa) deyimini kullanmıştır. Locke göre insan beyni, doğduğu anda, boş bir levha gibidir. Bu levha, yaşandıkça, duyular yoluyla elde edilen algılarla dolacaktır. Bu yüzdendir ki yeni doğan çocuk hiçbir şey bilmez ve aptalların levhaları ömür boyu boş kalır. Çünkü doğuştan bilgi yoktur. Bilgi, ancak duyularla elde edilebilir. Kendisine sözü edilmeyen bir şeyi kendiliğinden bilen bir tek kişi gösterilemez. Anadan doğma körde renk bilgisi yoktur, çünkü rengi algılayamamaktadır.


Alıntıdır.

 

Yer İmleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor: (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:29.

Forum Bilgilendirme Künye
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Forumel, lisanslı vBulletin kullanmaktadır!
Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece

Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir.

Tasarım: Dea Dia