17 Haziran 2021, 21:08 | #1 |
Çevrimdışı
|
Öylesine..
Öylesine..
Gecenin rengine bürünen odamın duvarlarında karşıladın yine beni. Günün yorgunluğuna inat arşınladığım tüm yolların sana çıkacağını bilmenin keyfini sürüyorum yine.. Sessizliğin sesine karışan kahkahalarını çıkarttım kitaplığımdan, sayfa sayfa dinliyorum seni. Aldırma kitapların sadece okumaya yaradığını söyleyenlere. Hangisi büyük harfle başlayan cümlemin sana ithaf edildiğinin farkında ki, söylesene hangisi sen diye sevişir aynı kitabın harfleriyle..? ** Fonda eskilerden bir melodi eşliğinde seni senden okuyorum aslında. Kulağımdaki tınılara ayak uyduruyor bedenim, parmak uçlarım saçlarının arasında gezer gibi geziyor kalem ve kağıdın üzerinde. Dudaklarından dökülen sözcükleri hayal ederek dökülüyorum ben de kalemimin ucundan harf harf, satır satır. Melankolik olduğumu söylüyor insanlar, zaaflarım olduğundan gem vuruyorlar. Ne çıkar ki her yüzde seni görmekte ya da her ses neden bu kadar benzer ki sesine..? ** Karanlığın ürküttüğünü insanlardan olmadım hiç kaldı ki en çok geceleri geliyordun bana. Sokakların saatler gibi ıssızlaştığı anlarda duvarlarımda dans eden hayaline kaptırmalarımı yazmıştım sana, bilirsin. Yine öyle bir gecedeyiz seninle.. Sevmenin her dilde farklı olduğunun farkındayım elbette, ben seni en lal zamanlarımda avaz avaz yazdım sayfalarca. Yokluğunun ateşini körükleyen kıvılcımları söndürdüm virgülüm ile, imlasını kaybettiğim satırlarımın arasındaki her köşe başına adını yazdım umarsızca.. ** Usul usul odama süzülen rüzgarı hissediyorum kirpiklerimde. Tenimdeki ürperti ile bir göz açımı kadar geçen sürede şehrimin maviliğinde buluyorum kendimi. Sessiz bir o kadar salaş bir odadayız seninle, baş başa. Galata ve Kız Kulesi aynı manzarada buluşuyor ufuk çizgimizde bizi kıskandırırcasına. Şehrimin iki yakası bir araya gelmezken onların imkansız aşkına yazılan methiyeler geliyor aklımıza, gülümsüyoruz. Dudaklarının kenarında iliştirdiğin tebessümün ne kadar yakıştığını bilsen keşke, benim gözümden bakabilsen kendine keşke.. ** Mavinin rengi gibi tadı da başkadır bu şehirde. Belki de bu yüzden maviye olan zaafım en az sana olan zaafım kadar. Gözlerinin önüne serilen güzelliğin tadını çıkar sevgilim, binlerce yıllık tarihe tanıklık etmenin heyecanını hisset iliklerine kadar. Yokluğunun koynunda sana hitaben kaleme alınan satırları şimdi gözlerinin içine bakarak fısıldamanın zamanı geldi. Üstüme sinen kokunun tenimde bıraktığın imzaya mürekkep olduğunu biliyor musun..? Göz kapaklarıma asılan hayalinin dokunulmazlığına inat şimdi parmaklarımın ucunda olmanın ne demek olduğunun farkında mısın..? Öylesine, hitabı yok.. Benzer Konular:
bir damla tükürüğünün ağzımda bıraktığı tadın, kaybetme korkumun hiçlik aşısını etkisiz kılacağını biliyorum. bir yılanın dili gibi kaçıyorum dilinden. dilindeki varlık zehrinden. çünkü tüm sıvılar lanet olası tatlı bir huzura taşıyor bedenimi ve ruhumu. huzura yakalanıyorum ağa düşmüş bir balık gibi kıvranıyorum onun denizinde.. |
Yer İmleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor: (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Forum | Bilgilendirme | Künye |
Powered by vBulletin® Version 3.8.4 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece |
Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir. |
|