|
Hukuk Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
01 Mayıs 2020, 03:02 | #1 |
Çevrimdışı
|
Borçlar Hukuku
Borçlar Hukuku
Hukuki işlem: hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade açıklamalarıdır.
İrade açıklamaları : iradenin herhangi bir nedenle dış aleme aktarılmasına denir. İrade açık veya örtülü bir biçimde yapılmış olabilir her ikiside sonuç bağlar. Kişi iradesini şüpheye maruz kalmayacak biçimde açıklamışsa irade beyanı söz konusudur. Bu na karşılık davranıştan hal ve şartlardan anlaşılıyorsa örtülü irade beyanı söz konusudur. Susma örtülü bir kabul sayılmaz. Çünkü hiç kimse kendisine yapılan bir teklife hukuken cevap vermek zorunda değildir. Ancak bazı durumlarda susmak örtülü beyan kabul edilir. teklifte bulunan kimse uygun şartlarda işin özel niteliğinden gerekse durumun gereklerinden dolayı karşı tafaın kabul beyanını beklemek zorunda olmayıp da teklif uygun bir süre içinde reddeolunmamış ise, sözlezme gerçekleşmiş demektir. Bu durumda karşı tarafın susması örtülü bir kabul beyanı sayılacaktır. Hukuki sonuç: hukuki işlemin meyda gelmesi için irade açıklamaların yanında bu iradenin hukuk düzenince tanınması gerekir. HUKUKİ İŞLEMLERİN TÜRLERİ Tek taraflı ve çok taraflı işlemler: sözleşme ve kararlar borçlandırcı ve tasarruf işlemleri : satış ve satış bedelinin ödenmesi sağlararası ve ölüme bağlı işlemler: ivazlı ve ivazsız işlemler sebebe bağlı ve bağlı olmayan işlemler SÖZLEŞME: İki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıyla meydana gelen hukuki işleme sözleçme denir. Sözleşme iki taraflı hukuki işlemdir. Sözleşmede şekil serbestis ilkesi geçerlidir. Sözleşmede ilk irade beyanı icap ikincisine ise kabul denir. SÖZLEŞME YAPMA VAADİ ( ÖN SÖZLEŞME) Bir sözleşmenin ileride yapılması mecburiyetini doğuran sözleşmelere, sözleşme yapma vaadi veya ön sözleşme denir. Bundan sözedilebilmesi için daha sonra yapılacak sözleşmenin borçlandırıcı işlem niteliğini taşıması gerekir. Ön sözleşmenin geçerli olabilmesi için ileride yapılacak sözleçmenin esaslı unsurlarını içermeli eğer yasa bunu bir şekle bağlamışsa bu şekle uyularak yapıldığı zaman geçerli olur.ön sözleşme asıl sözleşmenin yapılmasını isteme hakkı verir. Karşı taraf sözleşme yapmaktan kaçınırsa kişi mahkemeye verir mahkemenin verdiği karar kaçınan tarafın irade beyanı yerine geçer. Örnek: taşınmaz satış vaadi sözleşmesi. SÖZLEŞMEDE İRADE İLE BEYAN ARASINDAKİ UYGUNSUZLUK HALLERİ Sözleşmelerdeki irade beyanlarının birbirine uygunluğu sözleşmenin geçerli olaması için yeterli değildir. Kişilerin iç irade bayanlarınında buna uygun olması gerekir. İç iradeler uymuyorsa bu nedenle iptali istenebilir. Hata, hile , korkutma nedeniyle irade ile beyan arasında istenmeden meydana gelen uygunsuzluk hallerine, irade fesadı halleri denilmektedir. Bunların dışında irade ile beyan arasındaki uygunsuzluk kasten bilerek meydana gelmiş olabilir. Bunun en önemlisi muvazaadır. Muvazaa : tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemlerin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarıdır. İki türlü mavazaa vardır. Birncisi gerçek iradelerine uymayan işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlamaları adi mavazadır. İkincisi ise gerçek iradelerine uyan işlemi görünürdeki bir işlemin altına gizlemeleridir. Buna katmerli nisbi mavazaa denir. Her iki mavazaada geçersizdir. Ancak nisbi muvazaada gerçek irade beyanları söz konusu olduğu için yasanın aradığı diğer geçerlilik şartları sağlanmış olmak kaydıyla geçerli olur. Muvazaayı hakim kendiliğinden dikkete alır. İrede fesadı halleri: Hata: sözleşmenin taraflarından birisi yanılarak gerçek iradesine uymayan bir beyanda bulunmasıdır. Ancak esaslı hatalara düşene sözleşmeyi iptal hakkı verilir. Bunlar, malın niteliğinde hata, şahısta hata, konusunda hata, ve miktarda hata halleridir. Bunların dışında saik hatada vardır hem objektif hem de subjektif açıdan kişi bu hataya düşmeseydi bu sözleşmeyi imzalamazdı anlamında olmadır. Bu durumda sözleşmeyi iptal hakkı tanınır. Hile: sözleşmenin taraflarından biri diğerini yanıltmış olma halidir. Bu durumda yanılma hatası esaslı olmasa bile yanıltılan kişi sözleşmeyi iptal edebilir. Korkutma : yapmak istediği bir sözleşmeyi kendisine ve yakınlarına bir zarar vereceği teddidi altında sözleşme yapılmışsa ortada bir korkutma hali vardır. Korkutma fiilini üçüncü kişi işlemiş olsa bile sözleşme iptal edilebilir. Sözleşmelerde hükümsüzlük ( iptal kabiliyeti ) butlan ( kesin hükümsüzlük) : belli bir sakatlık sebebiyle baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve geçerli hale getirilmeyen işlemlerdir. Başlıca sebepleri şunlardır. tam ehliyetsiz olma şekle aykırılık muvazaa sözleşmenin konusunun emredici hükümlere, kamu düzenine kişilik haklarınaaykırı veya imkansız olması. Bunlar her ne şekilde olursa olsun geçerli hale getirilemezler. Butlandır. Butlan sebebi ortadan kalksa bile geçerli olmazlar. Sözleşmenin yeniden yapılması gerekir. İptal kabiliyeti: iptal hakkının kullanılması ile sözleşme kesin olarak hükümsüz hale gelir. Bu işlemlere fesedilebilen sözleşmeler de denilebilir. İptal hakkı sahibi sözleşmeye baştan itibaren bağlı değildir. Buna karşılık karşı taraf sözleşmeye bağlıdır.İrade fesadına uğrayan taraf hata ve hile de öğrendiği tarihten , korkutmada tehlikenin ortadan kalkmasından itibaren 1 yıl içinde iptal hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde sözleşmeye icazet vermiş sayılır. Ve sözleşme bağlayıcı hale gelir. Fesih hakkını kullanırsa sözleşme baştan itibaren geçerli hale gelir. Kişi iptal hakkını kullanmazsa hakim bunu kendiliğnden dikkate alamaz. HAKSIZ FİİL : bir kişinin hukuka aykırı bir davranışla kasten veya ihmal sonucu bir kişiye zarar vermesidir. Başlıca unsurları şunlardır. Hukuka aykırı fiil Zarar Kusur Nedensellik bağı (illiyet bağı) SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME : bir kişinin malvarlığında haklı bir sebep olmaksızın diğer kişinin malvarlığı aleyhinde meydana gelen zenginleşmedir. Başlıca unsurları şunlardır. Zenginleşme Fakirleşme Nedensellik bağı Haklı bir sebebin bulunmaması Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç geri verme borcudur.zenginleşmenin konusu tüketilmiş veya aynen iadesi mümkün değilse iadenin konusu zenginleşmenin nakdi karşığı olur. Fakat bu borcun kapsamı zenginleşme miktarını aşamaz. İFA YERLERİ Aksi kararlaştırılmadığı takdirde Para borçları: alacaklının ikametgahında Parça borçları : sözleşme yapılırken o şeyin bulunduğu yerde. Diğer tüm borçlar borçlulun ikametgahında ifa olunur. İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Şu anda 0 mesajınız var. |
Yer İmleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor: (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Forum | Bilgilendirme | Künye |
Powered by vBulletin® Version 3.8.4 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Forum Sahibi: Dea Dia ve Gece |
Sitemiz; yer sağlayıcı bir forum sitesidir. Forumel.Com adresimizde yapılan paylaşımlar, moderasyon ekibimizin onayına dahil olmadan direkt olarak yayınlanmaktadır. 5237 sayılı TCK (Türk Ceza Kanunu) ve 5651 Sayılı Kanun'un ilgili maddelerini ihlal eden kişilerin IP adresleri de dahil olmak üzere sair kişi veya adli mercilere müzekkere (Resmi Üst Yazı), tarafımıza tanzim edildiği takdirde paylaşılacaktır. Hukuka aykırı bir paylaşımın olduğunu düşündüğünüz mesaj ya da konuyu; İLETİŞİM linkine bildirim yoluyla iletebilirsiniz. 48 saat içerisinde mevcut şikâyetiniz üzerinden tarafınıza ulaşılacak, gerekli işlemler tesis edilecektir. |
|